Finansal Sağlık
Engelsiz Bankacılık
Hesabını Bilen Kadınlar
Geçmiş Aramalar
      Önerilen Sonuçlar

        27. İstanbul Caz Festivali Başlıyor

        27.İstanbul Caz Festivali Başlıyor

        23 yıldır festival sponsoru olarak desteklediğimiz 27.İstanbul Caz Festivali, bu sene 2-14 Eylül tarihleri arasında gerçekleşiyor.

        Türkiye’nin yıldız isimlerinden yeni keşiflere birçok sanatçıyı ağırlayacak festival, hem İstanbul’un en sevilen açık hava mekânlarında hem de 20 Eylül’den itibaren çevrimiçi olarak https://online.iksv.org/ adresinde izlenebilecek.

        FESTİVAL PROGRAMI

        2 Eylül Çarşamba 21.30, Sultan Park - Swissotel The Bosphorus

        Selen Gülün Quintet feat. Sibel Köse & Ece Göksu

        Türkiye’nin en beğenilen caz müzisyenlerinden oluşan bir ekip, sizi yeşilliklerin içinde hem bedeninizi hem de ruhunuzu dinlendirmeye çağırıyor. Besteleriyle dünyaya açılan Selen Gülün’ün öncülüğündeki beşlinin her biri kendi alanında yıldız. Grupta Barış Doğan Yazıcı, Serhan Erkol, Kağan Yıldız ve Ferit Odman yer alıyor. Üstelik ekibe sahnede iki önemli isim daha eşlik ediyor; ülkemizin en önemli caz vokallerinden Sibel Köse ve Ece Göksu. Böylece ortaya yerli cazın all-star takımı çıkıyor! Sosyal mesafe kollansa da cazseverleri birbirlerine yaklaştıracak bu etkinlik, iki yıl önceki Nesiller Boyu Türkiye Cazı gecesini gelenekselleştirmeye doğru atılan bir adım olma özelliğini de taşıyor.

        3 Eylül Perşembe 21.30, Swissotel The Bosphorus

        Can Güngör

        Üzgün bir günün akşamında Can Güngör, stüdyosundan eve dönerken “Yalnız ölmeyeceğim değil mi?” diye kendine sordu, bunun üzerine o an yazdığı şarkıyı kaydedip internete yükledi. “Yalnız Ölmek” şarkısında o kadar çok insan kendini buldu ki birçok uyarlaması yapıldı, dilden dile dolaştı. Müzik eleştirmenlerince kent ozanı yakıştırması yapılan Güngör’ün müzikal kariyeri de hızlı adımlarla ilerledi. Bu yıl 15 parçalık albümü Sular Dar’ı yayımlayan müzisyen, sakin, coşkulu ve tekinsiz tınılarıyla dinleyicinin dikkatini çekti. Güngör albümü için, “Birçok farklı müzikal uca; şarkı yazımı, form, aranjman ve orkestrasyon olarak ulaşma çabasını barındırıyor” diyor. Bu gayretini sahnede de, yer yer şarkıların yeni versiyonlarıyla ortaya koyuyor. Kent ozanının hikâyelerine Swissotel.The Bosphorus’un açıkhava bahçesinde kulak verebilirsiniz.

        5 Eylül Cumartesi 17.30, Habitat Parkı Şişli

        Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nın Nişantaşı girişinde yer alan yemyeşil Habitat Parkı, Parklarda Caz serisinin ev sahiplerinden biri. Parkın şenliğine 5 Eylül’de müziğiyle Saynur Eren Quartet, An Quartet, Güneş Özgeç ve Kam eşlik edecek. Deneysel folk rock ve caz ekseninde gezinen Kam, grubun yıllardır devam eden birliktelikleriyle demlenen doğaçlamalarıyla tanınıyor. Parktaki müzik yolculuğunuz uzun sürecek; yeni nesil caz sahnesinin gelecek vadeden ekiplerinden Saynur Eren Quartet, caz standartlarından funk’a uzanan dörtlü An Quartet ve uyarlamalarıyla tanınıp kendine yeni bir yol çizen Güneş Özgeç de sahnede olacak. Sosyal mesafenin kollandığı, melodilerin dinleyenleri birbirine yaklaştırdığı bu park buluşmasını kaçırmayın

        6 Eylül Pazar 17.30, Sanatçılar Parkı Beşiktaş

        Yılın her mevsiminde ziyaretçilerini ağırlayan Sanatçılar Parkı’nda müzik eksik olmaz. Biri gitarını alıp gelir, diğeri şarkı listesi hazırlar hoparlörden çalarken park da misafirlerinin coşkusuna rüzgârla bir sağa bir sola savrularak eşlik eder... 6 Eylül’deyse parkın müziği Seda Erciyes & JmH, Duble Salih ve Deli Bakkal’a emanet. Sahnede önce Afrika tınılarını caz ve funk’la buluşturan Deli Bakkal’ı, ardından müziklerini “alternatif folk” olarak tanımlayan Salih Nazım Peker ve Salih Korkut Peker’in yeni nesil uzun havalarını dinleyeceğiz. Son performans ise hip-hop, soul ve caz müzikten ilham alan ritmik müzikleriyle Seda Erciyes & JmH ekibinin. Bu etkinliği karantina sürecinde uzak kaldığımız parklarla bir kavuşma partisi olarak da düşünebilirsiniz.

        7 Eylül Pazartesi 20.00, Feriye

        Baba Zula // Make Mama Proud

        Onlar sahneye çıktığında işlerin nereye gideceğini bilemezsiniz! Kültürümüzü müziği, duruşu ve kostümleriyle özgün bir şekilde yansıtan ve dünyaya mâl olan BaBa Zula’dan söz ediyoruz. Konserde bir bakıyorsunuz Ümit Adakale darbuka solo atarken Levent Akman kaşık çalıyor. Diğer yanda Murat Ertel kendini kaptırmış, sazını göğe kaldırıp şarkı söylerken Periklis Tsoukalas dizleri üstünde ud çalıyor. Onları sahnesini özel kılan da bu: Önce kendileri eğleniyor. Müzik hayatlarında 20 yılı geride bırakan grup, son albümleri Derin Derin’den ve eski albümlerinden sevilen parçalardan oluşan repertuvarıyla festival sahnesine renk katacak. Festival katılımcılarının dikkatine: Grup uzun zamandır konser vermedi, enerjisi ve heyecanı çok yüksek olacak! Sosyal mesafe kurallarının dikkate alındığı konserde bu seferlik halay olmayacak ancak kendi alanınızda dans edebilirsiniz! Gecede yer alacak diğer ekip ise sahnelerini “kazma, kürek ve yıkım” olarak anlatan Make Mama Proud. Garage, stoner, desert rock ve blues’dan ilham alan grubun müzik dağarcığı oldukça geniş.

        8 Eylül Salı, 18.30, Feriye

        Ayyuka // Pitohui // Yasak Helva

        Bahçeden bahçeye uzanan kır düğününde renkli ampullerin altında, saykedelik tınılar eşliğinde halay çektiğiniz bir gece... Ayyuka’nın son albümü Maslak Halayı, dinleyenlere böyle hissettiriyor. Doğaçlama müzik yapma hevesiyle tohumları Samsun’da atılan ve Eskişehir’de filizlenen topluluk, 70’ler saykedelik müziği ve Anadolu rock müziği temeline alarak surf rock, funk, punk ve arabesk türlerini bir araya getiriyor. Ayyuka, ilk albümlerinden bu yana form değiştirmeye devam ediyor. Sözler yerini daha çok melodiye bırakıyor. Grup, sözsüz müzikleri daha çok sevmesinin nedenini doğaçlama konusunda sınırlarının olmamasına bağlıyor. Bu da Ayyuka’nın her sahnesinde şarkıların bambaşka versiyonlarını dinlemek anlamına geliyor. Ortaköy’deki Feriye’nin denize nazır sahnesini Ayyuka’ya devredecek isimler arasında ise yaptıkları müziği elektrik folk olarak adlandıran, birçok uluslararası festivalde adını duyuran Yasak Helva ve çok katmanlı müzik evrenini elektronik dokunuşlarla genişleten Pitohui var.

        9 Eylül Çarşamba, 18.30, Feriye

        Islandman // Tuğçe Şenoğul // Guguo

        Festivalin bu yılki son Vitrin Gecesi, yerli elektronik tınılara adandı. Feriye’nin sırtını Boğaz’a yaslayan sahnesi Guguou, Tuğçe Şenoğul ve Islandman’e emanet. 2017’de Güneş Terkol’un São Paulo Bienali’ne davet edilmesiyle müzik hayatına başlayan Guguou, popüler sesleri elektronik tonlarla zenginleştiriyor. Müzikal kariyerine karanlık synth’lerin başrolde olduğu Seni Görmem İmkânsız ve Kahinar gruplarıyla başlayan Tuğçe Şenoğul, gecenin bir diğer konuğu. Yer aldığı gruplardan miras kalan karanlık melodileri özgün şarkı sözleri ve güçlü vokaliyle birleştiren müzisyen, kariyerine solo devam ediyor; geceye son albümü Gölgelerine’den şarkıları da getiriyor. Gecenin kapanışını müzisyen ve prodüktör Tolga Böyük’ün bağımsız müzik projesi Islandman yapıyor. Dans müziği konusunda yeteneklerini kanıtlayan ve ilk teklileri Ağıt’la dünyaya açılan topluluk, şamanik tınıları elektronik müzikle buluşturuyor.

        10 Eylül Perşembe, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme

        Kardeş Türküler ve konuklar Tuluğ Tırpan & Elina Duni // Andalusia Trio

        Balkanlardan Mezopotamya’ya bu toprakların özgün ezgileri ve danslarını aslını kaybetmeden yaşatıyorlar. Yüzlerce yıllık hikâyeleri, yirmi yedi senedir İstanbul’dan Avustralya’ya, Fas’tan Avrupa’ya dünyanın her köşesine taşıyorlar. İsmiyle müsemma Kardeş Türküler, tüm zenginliklerden beslenen müziği ve kendi tanımıyla “çok kültürlü bir coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudu”yla festivale geliyor. Gruba orijinal müzikal projelerin mimarı Tuluğ Tırpan, Arnavut besteci ve şarkıcı Elina Duni cazı yerel motifleriyle bezedikleri müzikleriyle eşlik ediyor. Geceyi Andalusia Trio’nun oryantal ezgileri başlatıyor. Kutuplaşmaların ve önyargıların ortadan kalkacağı, müzikle kardeşlik köprülerinin kurulacağı bu yazdan kalma akşamda farklı dillerde olsa da hepsi tanıdık şarkılarla kalbiniz ısınacak, geriye ömür boyu unutamayacağınız anılar kalacak.

        11 Eylül Cuma, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme

        Bilal Karaman’s MANOUCHE A LA TURCA feat. Muhammed Yıldırır & Ramazan Sesler // Büşra Kayıkçı

        Bu renkli konserde sahnede kuşağının en iyi gitarist ve bestecilerinden Bilal Karaman’ın öncülüğündeki MANOUCHE A LA TURCA var. Topluluk, Fransız Gypsy cazını tanıdık melodilerle harmanlıyor ve çok beğeniliyor. Karaman’a sahnede Guiness rekorlarına dünyanın en hızlı kemancısı olarak adını yazdıran Muhammed Yıldırır, babası gibi klarnet üstadı Ramazan Sesler, birçok türde özgün işlere imza atan Özgün Bora ile akustik ve kontrbas yetenekleriyle festivallerin gözdesi Baran Say eşlik ediyor. Konserin açılışını ise Genç Caz finalistlerinden neoklasik besteci ve piyanist Büşra Kayıkçı yapıyor. Piyanist, iç mimarlık kariyerinde öğrendiği çok disiplinli çalışma alışkanlığını, piyanosundan çıkan melodilerle dinleyiciye hissettiriyor. İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme’de gece sakin başlıyor, coşkulu tınılarla sonlanıyor.

        13 Eylül Pazar 17.30, Beylikdüzü Yaşam Vadisi

        Caz müziğini İstanbul’un her yerine götüren Parklarda Caz, üçüncü etkinliğiyle Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde. 13 Eylül’de sahnede Barbaros Erköse, Su İdil, Afroloji ve Udgang Trio olacak. Selanik’ten Bursa’ya göçmüş bir aileye 1936’da katıldı Barbaros Erköse. Enstrümanıyla macerası küçük yaşlarda, oyun havaları çalarak başladı. Babası ve kardeşleri müzisyen olan Erköse’ye klarnet ise dedesinin yadigârı. Ortaokuldayken kararını verdi, okulu bırakıp müziğe odaklandı. 15 yaşında aldığı derslerle batı müziğiyle tanıştı. Ortaya çıkardığı Türkiye’ye has caz tınıları büyük beğeni topladı, müziği İstanbul ve Bursa gazinolarından dünyaya uzandı. Zeki Müren, Craig Harris, Peter Pannke gibi isimlerle çalıştı, ECM’den albümleri yayımlandı. Parklarda Caz’ın Beylikdüzü sahnesinden yeşilliklere seslenecek diğer isimlerse caz standartlarını funk ve rock süzgecinden geçirip afrobeat’le buluşturan Afroloji ve müzisyen Atahan Çiftçi’nin udun aşina sesini caz sahnesine taşıdığı projesi Udgang. Sosyal mesafeli ancak doğayla kucak kucağa bu etkinliği kaçırmayın!

        14 Eylül Pazartesi, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme

        Jülide Özçelik // Bilge Günaydın Quintet “Daydream”

        Büyüdüğü toprakların müziğinden kopmayan ama bu melodileri evrensel standartlarda sunan müzisyen Jülide Özçelik, “insanların huzur bulacağı, sakinleşeceği bir yer” olarak anlattığı Nefes albümüyle sahnede. Türküleri kendi yorumuyla seslendirecek Özçelik’e yerli caz müzik sahnesinin sevilen isimleri Cem Tuncer, Ediz Hafızoğlu, Efecan Tuncer, Ercüment Orkut enstrümanlarıyla eşlik edecek. Gecenin bir diğer konuğuysa kendi beste ve aranjmanlarıyla müzikseverlere renkli yolculuklar sunan piyanist Bilge Günaydın. Piyanist, ilk albümü Daydreams’in şerefine vereceği konserde dinleyicilere hayatın tempolu akışından bir nebze uzaklaştıracak, melodiler yoluyla öznel dünyasının kapılarını açacak. Bu müzikal yolculuğun başlangıç noktasıysa zarif The Marmara Esma Sultan Yalısı olacak.