Yurt Dışı Seyahatinde Masrafları Azaltmak için İpuçları

Instagram’da zaman zaman muhteşem İtalya, İspanya tatil rotalarının fotoğraflarını, videolarını  görüp hayallere daldığınız olur mu? Ben gözlerimi kapatıp orada olduğumu hayal ederim, gözlerimi açınca da o zorlu ama bir o kadar da keyif aldığım hayatımla yüzleşirim ve derim ki “Neyse ki muhteşem doğal güzelliklere sahip bir ülkede yaşıyoruz ve bu manzaraların çok daha güzellerini memleketimizde rahatlıkla bulabiliyoruz.” Siz yine de yeni yerler görmek, değişik kültürlerle, yemeklerle tanışmak istiyorsanız yurt dışı seyahatinde masrafları azaltmak için size birkaç ipucu vereceğim.

Ben son seyahatimi Mallorca’ya gerçekleştirdim, İspanya’nın Balearic adalarından en büyüğü, İbiza’nın biraz gölgesinde kalmış ama Nadal sayesinde tenis severlerin adını sık sık duyduğu Barcelona’dan uçak ile yaklaşık 1 saat uzaklıktaki bir ada. Peki böyle bir destinasyona ekonomik bir seyahat planlanabilir mi? Gelin deneyimim üstünden birlikte bakalım.

1. Bütçe planınızı erken yapın! Bütçe planınızı ne kadar erken yaparsanız uçak ve oteller için o kadar uygun fiyatlı alternatifler bulma imkânınız olur. Ben de bu seyahatimde aylar öncesinden bütçe planımı yaptım. Genellikle 2-3 ay öncesinden planlama yapıp sırasıyla uçak biletimi alıp kalacağım oteli ayarlayıp seyahate çıkmadan ödemelerimi tamamlıyorum. Bütçe planı sayesinde ödemeleri aylara bölüyorum, seyahat zamanı geldiğinde sadece orada harcayacağım yemek ve eğlence bütçesine ihtiyacım kalıyor.

2. Bilet rezervasyonlarınızı önceden yapın! Bütçe planınızı yaptınız. Sıra uçak biletinde. Seyahatinizde en uygun uçak bileti fırsatlarını yakalayarak bütçenizden tasarruf etmeniz mümkün. Kampanyaları takip edebilir, planınızı ve rezervasyonlarınızı aylar öncesinden yapabilirsiniz. Seyahat etmeyi seviyorsanız veya işiniz gereği sürekli seyahat eden biriyseniz uçtukça kazanmak ister miydiniz? Nasıl mı? Miles & Smiles ya da Shop & Fly ile yıl boyunca biriktireceğiniz millerinizi seyahatlerinizde kullanabilirsiniz. THY ile Avrupa uçuşları 10 bin - 15 bin mil civarında. Ben seyahat etmeyi çok seven biri olarak tüm harcamalarımı kredi kartı ile yapıyorum ve biletlerimi biriktirdiğim millerimle alıyorum. Ufak bir tüyo, her ay başında Bonus Flaş’taki yeni kampanyaları kontrol edip tüm mil kampanyalarına katılıyorum. Böylece harcamalarımdan daha fazla mil toplayabiliyorum.

Mallorca’ya direkt uçuş olmadığı için Avrupa’da bir noktaya gidip oradan aktarma yapmam gerekiyordu, en az mil harcayarak gidebileceğim noktayı buldum ve 10 bin mil’e Almanya’nın Nurenberg kentine gittim, sonrasında ise Avrupa’da ucuz bilet fiyatlarıyla öne çıkan havayolu şirketlerinden biriyle Mallorca’ya ulaştım. Bu arada bagaja ekstra ücret ödememek için kabin içi hafif bir valizle seyahat etmenizi tavsiye ederim.

3. Konaklamayı nasıl ucuza kapatabiliriz? Sezonda son anda otel bulmak oldukça zor ama genel olarak otel yerine çok daha uygun fiyatlara ev kiralama uygulamalarından konaklama alternatifleri bulmanız her zaman mümkün. Birkaç seyahat blogu okuyup, gideceğiniz destinasyonda nerede kalmak daha mantıklı, gitmek istediğiniz noktalara ulaşımı nasıl sağlayacaksınız bunları planlayıp, kalmak istediğiniz bölgeye karar verip, evlere bakabilirsiniz. Ben otelleri de mutlaka kontrol ediyorum, son dakika indirimleri olabiliyor, çok avantajlı fırsatlar yakalayabilirsiniz. Benim önceliğim yürüme mesafesinde kafe ve restoranlar olan ama çok da gürültülü olmayan, sakin lokasyonlar oluyor genellikle. Size minik bir tüyo vereyim, özellikle birkaç kişilik bir grupla seyahat edecekseniz ev kiralamak çok uygun oluyor, toplam maliyeti bölüşebiliyor ve konaklamayı çok daha ucuza getirebiliyorsunuz. Biz bu şekilde Mallorca Muro’da 5 gece kaldık. Ada çok büyük olduğu için her yere araba ile gitmeniz gerekiyordu, gitmek istediğimiz noktalara 20-40 dakika mesafede bir lokasyondu. Gitmeyi düşünenlere tavsiyem ikişer gün farklı kasabalarda kalmaları olabilir. Biz en çok adanın kuzeyinde yer alan Polença ve Soller’i beğendik. Hem deniz çok temiz ve güzeldi hem de restoranlar oldukça kaliteli ve çeşitliydi.

4. Plajlar gerçekten bedava! Türkiye’den hiç alışık olmadığımız bir durum ama evet Avrupa’da plajlar ücretsiz. Gittiğiniz plajda şezlong ya da şemsiye kiralamak isterseniz bunlara ücret ödemeniz gerekiyor tabii. Biz hemen hemen herkesin yaptığı gibi oldukça büyük bir şemsiye satın alıp gittiğimiz plajlara şemsiyemizi yanımızda götürdük ve kumlara uzanmayı tercih ettik. Plajlarda barlar mevcut ya da etrafında market ya da restoranlar bulabilirsiniz. Plajda olduğunuzu düşünüp bu durumdan faydalanmaya çalışmayan fiyatlarla servis veriyorlar. Uzun süre kalmayı planlıyorsanız soğutuculu piknik çantası alıp içeceklerinizi yanınızda da götürebilirsiniz. Her gün farklı bir plaja gitmek hatta günde iki farklı plajı ziyaret etmek de mümkün. Tüm adada en güzel plaj ise güneyde S’Amarador’du.

5. Gezelim görelim ama nasıl? Seyahate çıkmadan mutlaka araba kiralayın! Farklı markaların bir arada yer aldığı araba kiralama platformlarından günlük uygun fiyatlara araba kiralayabilirsiniz. Adaya gitmeden rezervasyonunuzu yapmanızı öneririm, araç bulamama ya da daha yüksek maliyet risklerinden kaçınmış olursunuz. Mutlaka sigorta yaptırın, bizim ihtiyacımız olmadı ama ne olur ne olmaz! Avrupa’nın büyük bölümünde otoparklar ücretli, ceza yememek için gittiğiniz yerdeki kuralları iyice okumanızı tavsiye ederim.

6. Çok ucuza muhteşem yemekler yiyebilir miyiz gerçekten? Evet yedik. Bir yeri tam anlamıyla öğrenmek için yürümenin gerekli olduğuna inananlardanım. O yüzden seyahat ettiğim her yerde farklı mekânlar keşfetmek için karış karış gezmediğim sokak kalmaz. Biz de gezip görerek öğle ve akşam yemeği için çok uygun yerler keşfettik. Ama siz marketten bir sandviçle öğle yemeğini geçiştiririm derseniz ya da akşam şık bir restorana gitmek isterseniz sonsuz seçenekler var. Ufak bir başlangıç, deniz ürünlü Paella, tercih edeceğiniz bir içecekle beraber uygun fiyatlı ve oldukça doyurucu, Türkiye’de bulamayacağınız lokal lezzetleri mutlaka tadın. Temmuz ve Ağustos en yoğun sezonları olduğu için gitmek isteyeceğiniz özel restoranlar varsa bir iki hafta öncesinde rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim.

7. Ufak ekonomik öneriler: Avrupa genelinde musluk suyu içilebiliyor, giderken mataranızı yanınızda götürün, hem çevreci hem ekonomik olun. Evde, otelde, gittiğiniz restoranda, sokaktaki çeşmede doldurabilirsiniz. Restoranlarda ise bardakta su istediğinizi belirtirseniz ücret almıyorlar. İspanya’nın genelinde kahve gayet makul fiyatlarda satılıyor. Bir evde kalıyorsanız markette oldukça uygun fiyatlara atıştırmalık, kahvaltılık alışverişi yapabilirsiniz. Tatilde yanınızda nakit para taşımak yerine tüm harcamalarınızı kredi kartıyla yapabilirsiniz. Kredi kartınızda Euro ile ödeme seçeneğini tanımlarsanız geri döndüğünüzde kurların değişmesi nedeniyle oluşabilecek kur farklarından etkilenmezsiniz, kredi kartı ekstrenizi Euro olarak ödersiniz.

Tatil sona ererken biraz hüzünleniyor insan ama eve geri dönmek de ayrı bir keyif. Sevdiklerinizi görmek, tatil anılarınızı paylaşmak ve hemen bir sonraki seyahatinizi planlamak... Ve ufak bir sürpriz burada da bizi bekliyor. Neymiş diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim, tatilde yaptığınız harcamalarla kazandığınız miller ile bir sonraki seyahatinizin uçak biletini alabilirsiniz.

Gördüğünüz gibi doğru bütçe planlaması sayesinde yurt dışı seyahatinizi sanıldığından çok daha tasarruflu şekilde gerçekleştirebilmeniz mümkün. Artık yurt dışı seyahatinde masrafları azaltmak için ipuçlarını bildiğinize göre, herkese keyifli ve ekonomik tatiller!