Ekonomik Büyüme için Kadın İstihdamının Önemi

İktisat okumuş olmaktan büyük keyif alanlardanım, okul günlerinde kendimce ilk özgün tespitimi de yapmıştım.

Bugün de hâlâ masada olan ve çok önemli bir şekilde altı çizilmesi gereken “kadınların iş hayatına katılımı” konusu kanaatimce ülkelerin ekonomik gelişimi ardındaki en çarpıcı başlıklardan birisi. Ne var ki bu önemli olgu bugün olduğu gibi yaklaşık 20 yıl önce de hak ettiği düzeyde ele alınmıyordu.

Bildiğiniz gibi iş gücü basit tanımla, çalışanlar ve iş arayanlar toplamıdır. İş aramayanlar iş gücüne dahil değildir; keza bu kişiler işsiz de sayılmamaktadır.

İş gücüne katılım oranı ise toplam iş gücünün toplam nüfusa oranıdır. İstihdama ilişkin tanımlara ve diğer detaylara daha fazla girmeden hemen ilk sapaktan çıkarak çarpıcı olduğunu düşündüğüm, ülkemizdeki çalışan kadın sayısının artmasının ekonomik gelişimimiz açısından önemini vurgulamaya çalışacağım.

 

Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımına dair

2017 OECD raporuna göre kadınların iş gücüne katılım oranı ülkemizde sadece %33,6 seviyesinde. Başka bir ifadeyle ülkemizde 15 yaş üzerindeki 3 kadından sadece biri aktif çalışma hayatında yer alıyor ya da iş arıyor. (İş gücüne katılım oranı erkeklerde %71)

Söz konusu oranın OECD ülkelerinde %52, AB ülkelerinde ise %46 düzeyinde olduğu biliniyor. Bu minvalde kadınların iş gücüne katılımı ile ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve refah seviyeleri arasında pozitif korelasyon görülüyor.

2019 rakamlarına bakıldığında ise 61 milyonluk 15 yaş üzeri nüfusumuzun, 31,8 milyonluk iş gücü endeksinde yer alan kadın iş gücünün, sadece 10,4 milyon olduğu görülüyor.

Farklı bir örnekle ele alırsak; kadınların iş gücüne katılım oranının %56 ile OECD ortalamasının üzerinde olduğu Almanya’da 2017 rakamlarıyla çalışan kadın sayısı yaklaşık 18,4 milyon iken aynı yıl ülkemizdeki söz konusu rakam sadece 8,7 milyon düzeyinde. Burada, iki ülke arasındaki iş gücüne katılım oranları farkının nispeten düşük (%56-%33,6) ancak; çalışan kadın sayısı farkının görece fazla (18,4 milyon–8,7 milyon) görünmesi iş gücü tanımından kaynaklanıyor. Nüfusu birbirine çok yakın bu iki ülke ekonomisini ve gelişmişlik düzeyini karşılaştırmak istersek derin analizler yapmaya fırsat verecek birçok alt başlığı masaya koymak elbette mümkün. Öte yandan bu basit örnekle; 9,7 milyonluk çalışan kadın sayısı farkının yaratacağı ilave katma değeri hayal gücünüze bırakmak istiyorum. Almanya örneğinde; kadınların görece daha az zamanlı ancak yoğun bir katılımla iş gücüne dahil olmaları, kadınların iş gücünde süreklilik arzına ve verimliliğinin artmasına imkân tanıdığı düşünülüyor.

 

Rakamlardan fazlası

Dikkat çekmek istediğim diğer konu da kadınların iş hayatına getirdiği niteliksel kazanımlar. Bunlar, her ne kadar sübjektif görünse de sanırım çoğumuz kadınların iş gücüne katılımının yarattığı farkın rakamlardan çok daha fazlası olacağı konusunda hemfikirizdir. Dolayısıyla kadınların iş hayatına daha yoğun katılımı yaratılacak nihai katma değeri hem niceliksel hem de niteliksel olarak yukarı çekeceği de herkesçe bilinen bir gerçek. Bu arada tahmin edebileceğiniz gibi üniversite mezunu kadınların iş hayatına katılma oranı çok daha yüksek. (%61) Dolayısıyla konu dönüp dolaşıp kız çocuklarının okuması ve tabii ki eğitimin kalitesine geliyor. Hepimizin bildiği, sürekli dile getirdiği ve her fırsatta yinelemesi gereken söz konusu öncelik burada da kendini gösteriyor. Kaliteli ve yaygın eğitim kadınların iş hayatına daha yoğun katılımına imkân veriyor, bu da ülkelerin gelişmişlik düzeyi açısından başlıca itici güç olmayı sürdürüyor.

Annem öğretmendi, iki ablam da uzun süredir kurumsal hayatta başarıyla yer almaya devam ediyor. Sevgili eşim, profesyonel kariyeri sonrası kendi şirketini büyütüyor, işini kendi gibi güzelleştiriyor. Bugüne kadar beraber dirsek çürüttüğümüz çalışma arkadaşlarımın sanırım %75’i kadınlardan oluştu ve kendilerine çok büyük oranda müteşekkirim. 6 yaşındaki kızım ve yakın zamanda hayatımıza katılan küçük kızımı da düşünerek toparlamak istiyorum.

Toplumda kadınlara saygıyı en üst seviyeye çıkarmalı, iş hayatında kadınları her alanda desteklemeli ve önlerindeki tüm engelleri kaldırmalıyız. Bu tüm erkeklerin bireysel ödevidir görüşündeyim, öte yandan kamusal alanda da bu çerçevede birçok yeni girişim olması gerektiği kanaatindeyim.

 

Peki nasıl?

Ş̧ahsen bu yazı ile amacım kadın istihdamının önemine parmak basmak, bu konuda farkındalık yaratmak adına kişisel bir adım atmaktı. Tüm erkeklerin ve tabii ki kadınların konuyu ajandalarına almasını, gündemde tutmasını, tartışmasını ve kamuoyu oluşturmasını oldukça önemli buluyorum.

Bireysel çabaların ötesinde asıl bu çerçevedeki kurumsal çalışmalar oldukça kritik ve değerli. Bu minvalde kamusal alanda kadınları önceleyen, cesaretlendiren, destekleyen uygulamaların artarak devam etmesini umuyorum.

Yazının bu son bölümünde bankamızın söz konusu alandaki bazı örnek çalışmalarını vererek hem siz değerli okuyucularımızı bilgilendirmeyi hem de spotları bu örnek uygulamaların üzerine çevirmeyi hedefledim. Sonuç olarak, kurumsal firmaların gerek müşterilerine dönük gerekse kendi iç süreçlerinde kadınları önceleyen benzer uygulamalarının ekonomik ve toplumsal gelişimimiz için kritik önemde olduğunu dü şünüyor, artarak devam etmesini diliyorum.

 

Garanti BBVA’dan kadınlara özel

Bankamızın yıllardır sürdürdüğü başta kadın girişimciler temelli birçok hizmeti ve desteği bunlara örnek olarak gösterilebilir. Son dönemde “finansman sağlama”, “cesaretlendirme”, “eğitim” ve “yeni pazarlara açılma” olarak dört temel başlıkta sunulan hizmetlerimizle kadınların ekonomideki rolünün arttırılması sürecinde tüm gücümüzle destek olmaya devam ediyoruz.

Garanti BBVA olarak Bloomberg Toplumsal Cinsiyet Eşitliği endeksinde Türkye'den yer alan tek şirket ve Birleşmiş Milletler Kadınun Güçlenmesi Prensipleri'ni (WEPs) Türkiye'den imzalayan ilk banka olduğumuzu belirtmekten mutluluk duyuyor, benzer örneklerin artarak devam etmesini diliyorum.

GarantiBBVA kadın girişimci bankacılığı faaliyetleri altında kadınlar tarafından yönetilen işletmelere özel çözümler sunuyor. Bunun son ve en güzel örneklerinden biri de Türk Eximbank ile bankamız arasında 3 Mayıs 2019 tarihinde imzalanan “Kadın Girişimci İhracat Destek Kredisi” protokolüdür. Söz konusu anlaşma ile ortaklık payı %50 ve fazlası veya hâkim ortağı olan ihracatçı kadın girişimcilere piyasa koşullarına göre oldukça avantajlı nakit kredi desteği sağlanıyor. Anlaşma 31.12.2019 tarihine kadar geçerlidir.

Başka güzel bir örnek ise mayıs ayında duyurulan IFC ile imzalanan protokolü. Bu anlaşma ile de kadın girişimcilere yönelik 390 milyon liralık finansman desteği sağlanması hedefleniyor.

Bu yıl 13. kez düzenlenecek olan kadın girişimci yarışmamız ile sunulan ödüllerin çok ötesinde bir kazanımla kadın girişimcilerimiz başarı hikâyelerini paylaşma imkânı buluyor.

Son olarak kurum iç̧i uygulamaların en güzel örneklerden biri de üst yönetimimizde cinsiyet eşitliğini sağlamaya dönük kadın yöneticiler inisiyatifinin kurulması.

Diğer detaylara internet sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

______

Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Etiketler:
  • Ekonomi

  • Girişimcilik