21. Yüzyılda İnsan Olmanın Şifreleri

Kasımda asıl değişmek, dönüşmek ve keşfetmek başkadır! Her bir bireyden başlayacak bu yaratıcı süreç, yılın en ilham verici haftası olan Brand Week’in de odağındaydı. Bu yıl 8-12 Kasım 2021 tarihlerinde dokuzuncu kez düzenlenen Brand Week, ‘21. Yüzyılda İnsan Olmak’ temasıyla bir yandan varoluşsal risklere ve toplumsal dönüşümlere mercek tuttu bir yandan da sınırları zorlayan dijital trendlere... İletişimciler, teknolojiye yön verenler, tasarımcılar, bilim insanları, fütüristler, pazarlama ve iş dünyasında fark yaratanlar bir hafta boyunca insan olmanın yeni koşullarını konuştu.

Kurumsal sponsoru olduğumuz etkinlikte ‘Ideas for Future by Garanti BBVA’ adıyla ayrı bir sahne yaratarak geleceğe dair fikirleri paylaştık. Dünya Değerler Araştırması Yönetim Kurulu Üyesi, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer; kültürel değerler, sosyal değişim ve post-materyalizmden bahsetti. Yazar Claudia Hammond, akıl-gönül-eylem üçgeninde paraya dair algımızı ve bunun bizi ne kadar etkileyebileceğini masaya yatırdı.

Moda City Life Kurucuları ve bisiklet aktivistleri Melissa Bruntlett ile Chris Bruntlett ise sürdürülebilir ulaşımın faydalarını, kentsel hareketliliğin gerekliliğini anlattı. Mediacom’da Global COO ve EMEA CEO’luk görevlerini yürüten Josh Krichefski ise çalışanlara ayna tuttu ve iş yapma şeklimizin bu denli değiştiği bir düzende zihin sağlığımızı nasıl koruyacağımıza, kazancın neden mutlu çalışanlardan geçtiğine odaklandı.

Sözü alan Morningstar Davranış Bilimi Başkanı Stephen Wendel, davranışları ve hatta önyargıları kullanarak nasıl daha iyi birikim yapabileceğimize dair ipuçları verdi. Northeastern Üniversitesi Sürdürülebilir Ekonomi Profesörü Madhavi Venkatesan bizi ‘sürdürülebilirlik 2.0’ kavramıyla tanıştırdı ve hem kazançlı hem de çevreci bir ekonominin mümkün olduğunu gösterdi. Son noktayı Yale Üniversitesi Müzik Tarihçisi Prof. Craig M. Wright koydu: Hepimizin hayali olan yaratıcı bir hayatı yaşamak için sanat, mimari gibi alanlara damga vurmuş dâhilerden nasıl ilham alabileceğimizi anlattı.

Sadece bu kadar değil. Destekçisi olduğumuz ‘Esmiyor’ podcast ile iklim krizi ve sürdürülebilirliği konuştuk. Sürdürüebilir Finansman Yönetmenlerimiz Irmak Gül ve Nazım Kıralı da bir yayına katılarak merak edilenleri yanıtladı.  

Dönüşüm birlikte mümkün!

Dünyanın geleceğinin masaya yatırıldığı, ilham veren bu platformda Garanti BBVA olarak çok iyi bildiğimiz iki alanı detaylıca anlatmadan geçmedik: Sürdürülebilirlik ve finansal sağlık.

Kurumsal ve Yatırım Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Ebru Dildar Edin ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Dr. Faik Uyanık, ‘Dönüştürücü Liderlik ve Sürdürülebilir Kalkınma’ başlıklı oturumda bugün yaşadığımız çevresel, toplumsal ve sosyal sorunlar karşısında liderlerin ve kurumların sorumluluklarına dair ipuçları sundu. Oturumun ana fikri “Dönüşüm birlikte mümkün!” idi.

Ebru Dildar Edin, finans sektörünün dönüşüme nasıl ön ayak olabileceği konusunda şu bilgileri verdi; “İklim krizinden en fazla etkilenen ülkeler gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler. Dolayısıyla iklim adaleti odak noktamız olmalı. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmak için her sene küresel olarak 5 ila 7 trilyon dolar arasında yatırım yapılmalı. Bunun 2,5-3 trilyon doları ise gelişmekte olan ülkelere aktarılmalı. Bu ülkelerin yatırım gereksinimleri için de en temel ihtiyaçlardan biri ise bankacılık sektörü. Sağlanan finansmanın yaklaşık üçte ikisi genelde bankacılık sektöründen geliyor.”

Bu noktada Türkiye’nin performansına değinen Edin, geçtiğimiz 15 senede enerji sektörüne 80-100 milyar dolar yatırım yapıldığını, bu yatırım için 70-80 milyar dolar finansman sağlandığını belirtti. Bu yatırımın yüzde 50’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarına aktarıldığı bilgisini paylaştı.

Edin’e göre geleceğe daha iyi bakmanın formülü sadece iklim krizi odaklı sürdürülebilir finansman ürünleri tasarlamaktan geçmiyor. Sosyal boyuta da dikkat çeken Edin, toplumsal cinsiyet eşitliği ve nitelikli eğitim olmadan dönüşümün eksik kalacağını vurguladı.

Edin'e göre geleceğe daha iyi bakmanın formülü sadece iklim krizi odaklı sürdürülebilir finansman ürünleri tasarlamaktan geçmiyor. Sosyal boyutta da dikkat çeken Edin, toplumsal cinsiyet eşitliği ve nitelikli eğitim olmadan dönüşümün eksik kalacağını vurguladı.

Edin, “Her attığımız adım aslında bir anlamda dünyaya zarar veriyor. Onları nasıl minimize edeceğimizi biliyor olmamız lazım. Topluma fayda sağlayarak, kaynaklarımızı aktararak, birbirimize örnek olarak gelişebiliriz. Artık daha cesur, dünya düşüncesini ifade eden ve bundan da çekinmeyen liderlere ihtiyacımız var. Kâr odaklı şirketlerin yerine amaç odaklı şirketlerin ayakta kalacağı bir döneme giriyoruz. Artık bundan sonra yaşayacak şirketler topluma, çevreye ve dünyaya fayda sağlayacak şirketler olacak” dedi.

 

Sürdürülebilir gelecek için finansal sağlığınıza iyi bakın!

Sürdürülebilirlik toplumsal ve ekolojik olduğu kadar ekonomiktir de… Hayal edilen geleceğe ve hedeflere erişmek için bilançoların da sağlıklı olması gerekir. Peki her şey bireyden başlıyorsa, 21. yüzyılda kişilerin finansal sağlık haline ulaşmasını nasıl sağlayabiliriz? Bu durumu nasıl sürdürülebilir kılarız? Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Işıl Akdemir Evlioğlu ile Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Mahmut Akten, ‘Gerçekçi Bir Gelecek İçin Finansal Sağlık’ başlıklı oturumda bu sorulara yanıt verdi.

Her 100 kişiden 65’inin hayatlarındaki en büyük stres kaynağını ‘para’ olarak gösterdiğini, bu kişilerin sadece 10-15’inin düzenli birikim yapabildiğini anlatan Mahmut Akten, finansal sağlık kavramını şöyle tanımladı: Gelir-gider dengesini kurabilmek, ani masraflara karşı hazırlıklı olmak, varsa borçları yönetebilmek, uzun dönemli hedefler için birikim yapabilmek.

Finansal sağlığa ulaşmanın bir süreç, bir alışkanlık, yaşamsal dönüşüm olduğunu vurgulayan Işıl Akdemir Evlioğlu da bu alanda yapmak istediklerini şöyle anlattı; “Birincisi müşterilerimize farkındalık sağlamak. İkincisi o farkındalığı tasarrufa çevirebilmek. Üçüncüsü uzun vadeli planlama yapabilmek. Günümüzün teması sürdürülebilirlik ve finansal sağlık aslında bir finansal sürdürülebilirlik eforu bizim için. Toplumun ekonomik sürdürülebilirliği için de bu bilinçlenmenin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”

Bireylere erişim konusunda en önemli kanallardan biri olarak Garanti BBVA mobil uygulamasına işaret eden Evlioğlu ve Akten, ayda yaklaşık 4 milyon kişinin buradaki ‘Durumum’ sekmesine gelip kendisine özel sunulan finansal sağlık ipuçlarına baktığını söyledi. Akten, “Birikime yöneltmenin yanı sıra akıllı, ihtiyaca uygun, kişiselleştirilmiş önerilerde bulunuyoruz. Veriyi işleyip müşteriye özel değerler yaratmaya çalışıyoruz” dedi.

Kişiye özel, akıllı işlemlerin ardındaki teknolojiyi yapay zekâ, veri analitiği, davranışsal iktisat ve insan gücünün mükemmel bileşimi olarak açıklayan Evlioğlu, “900’e yakın şubemiz ve çağrı merkezimizle her gün on binlerce müşterimizle temas ediyor, tüm temas noktalarında finansal sağlık önceliği ve bilinciyle hareket ediyoruz” diye konuştu. Evlioğlu, önümüzdeki dönemde tüzel dünyanın (KOBİ, ticari, kurumsal) ihtiyaçlarına uygun finansal sağlık çözümleri sunacaklarını da belirtti.

Etiketler:
  • Finansal Sağlık

  • Dijital Bankacılık

  • Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri