Yapay Zekâ İklim Krizine Çözüm Üretebilir mi?

İklim krizinin etkileri derinleştikçe bilim ve inovasyon dünyası da yeni çözümler aramaya devam ediyor. İçinde bulunduğumuz dönemin en çok konuşulan teknolojilerinden birisi ise yapay zekâ (AI). Hal böyleyken yapay zekânın iklim kriziyle mücadelede nasıl bir rol oynayacağı da merak konusu. Peki bu akıllı teknoloji, küresel ısınmaya sebep olan onlarca faktörü iyileştirebilir mi? Gelin önce yapay zekânın nasıl çalıştığını kısaca hatırlayalım, ardından daha temiz bir gelecek için neler yapabileceğine bir bakalım.

 

Yapay zekâ nasıl çalışıyor?

Yapay zekâ insanın düşünme yeteneğini taklit eden ve bu sayede birçok dijital işlevi yerine getirebilen teknolojidir. İnsanın hafızasında tutabileceğinden çok daha fazla veriyi toplayıp depolayabilir ve bunları analiz ederek yüksek doğrulukta tahminlerde bulunabilir. Yani hem gözlem yapma hem de yeni kararlar alıp bunları uygulama kabiliyetine sahip. Daha da güzeli, algoritmalardan yararlanarak insan müdahalesine hiç ihtiyaç duymadan birçok işlevi yerine getirebilir. Tıpkı bir insan gibi topladığı verilerden çıkarımlar yaparak derin öğrenme teknolojisiyle kendi kendine öğrenebilir. Üstelik insanın dikkatinden kaçabilecek birçok noktayı hiç kaçırmadan.

 

Gelelim şimdi asıl konuya. Böylesine akıllı bir teknoloji elbette sürdürülebilir gelecek için dev bir potansiyele sahip. Bunları birlikte inceleyelim.

 

İklim mücadelesinde yapay zekâ hangi alanlarda kullanılabilir?

Özellikle ileri endüstriyel sahalarda hava ve su kirliliği seviyelerinin düzenli olarak ölçülmesi ve raporlanması gerekiyor. Ekosistemin ve biyoçeşitliliğin güvenliği için işletmeler yasal olarak denetleniyor. İzleme, raporlama ve bilgi verme süreçlerinde yapay zekâ algoritmalarına başvurulabilir. Bu sayede iyileştirilmesi gereken noktalar daha net bir şekilde ortaya konulabilir.

 

Küresel ısınmayla birlikte artan sıcaklıklar orman yangınlarını tetikliyor. Yapay zekâ algoritmaları sıcaklık değerlerini eş zamanlı izleyerek çıkabilecek bir yangını çok önceden tahmin edebilir. Ayrıca uydudan toplayabileceği veriler sayesinde doğal afetleri öngörebilir. Yani yaşayabileceğimiz birçok felakettin önlenmesinde oldukça önemli bir role sahip.

 

Artık hepimiz çok iyi biliyoruz ki tükettiğimiz enerji ve ürünlerin doğaya bir maliyeti var. Aşırı enerji kullanımı atmosfere daha fazla sera gazı emisyonu yayıyor. Öte yandan çöpe giden atıklar hem doğal kaynaklarımızın daha çok kirlenmesine hem de yaşam döngüsü boyunca daha fazla sera gazının üretilmesine sebep oluyor. İyi haber şu ki çevresel etkilerini düşürmeye çalışan sürdürülebilir şirketlerin sayısı günden güne artıyor.

 

Yapay zekâ teknolojilerine yapılacak yatırımlar şirketlerin çevresel performansını iyileştirmelerinde çok büyük etkiler yaratabilir. Geliştirilen akıllı sistemler sensörlerden ve uydudan gelen verileri analiz ederek atıkları ve enerji israfını azaltabilir. Örneğin bir dağıtım şirketi, yakıt tüketimini azaltmak için teslimat araçlarının güzergâhını optimize eden bir yapay zekâ uygulamasına yatırım yapabilir.

Geliştirilen akıllı sistemler sensörlerden ve uydudan gelen verileri analiz ederek atıkları ve enerji israfını azaltabilir. Örneğin bir dağıtım şirketi, yakıt tüketimini azaltmak için teslimat araçlarının güzergâhını optimize eden bir yapay zekâ uygulamasına yatırım yapabilir.

Yenilenebilir enerji uzun zamandan beri iklim krizine karşı en etkili çözümlerden biri. Fosil yakıtların yol açtığı emisyonların küresel etkilerini gördükçe bunu daha fazla hisseder olduk. Güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji sistemleri doğa dostu olması ve enerji tedarikini güven altına alması bakımından geleceğin yatırımları olarak görülüyor. Ancak bu sistemler de optimize edilerek çok daha verimli çalışabilir. Yapay zekâ algoritmaları sayesinde hava durumunu tahmin ederek üretimde verimliliği artırabilirler. 

Yapay zekânın kullanılabileceği bir başka alan da tarım sektörü. Drone’lar veya uydudan gelen bilgiler yardımıyla toprak kalitesi ve hava koşullarını analiz edebilen algoritmalar, ekim ve hasat için en doğru zamanları tahmin edebilir. Atık ve gübre israfını önleyebilir, verimliliği artırabilir ve kimyasal kullanımının azaltılmasına katkıda bulunabilirler.

 

Özetle yapay zekâ büyük ölçekli verileri bir araya getirip anlamlandırarak birçok bilgiye kolayca ulaşmamızı sağlıyor ve bu sayede çevresel etkimizi düşürmemize yardımcı oluyor. Görünen o ki yapay zekâ iklim krizinin çözümünde geleceğin en etkili araçlarından biri olacak. Sürdürülebilir ekonomiye giden yolda akıllı teknolojilerinin yarattığı olumlu etkileri hep birlikte göreceğiz. 

Etiketler:
  • İnovasyon

  • Yapay Zeka

  • Bilgisayar Sistemleri

  • İklim Değişikliği

  • Enerji Verimliliği