10 Soru-Cevapla Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Gezegenimizin en büyük tehdidi hepimizin malumu; iklim krizi. Karbon emisyonlarının ve küresel sıcaklıkların artması iklim krizini tetiklediği için fosil yakıtsız, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına talep artıyor. Peki yenilenebilir enerji kaynakları ve avantajları nelerdir? Türkiye’de yenilenebilir enerji talebi ne durumda? Bankamızın Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Akten’in görüşlerine de yer verdiğimiz bu yazımızda konuya gelin yakından bakalım.

 

Ne yenilenebilir enerji kaynağı değildir?

Yenilenebilir enerji kaynakları hakkında bilgi sahibi olmadan önce neyin yenilenebilir enerji kaynağı olmadığına bir bakalım.

 

Yenilenebilir enerji genellikle yeni bir teknoloji olarak düşünülse de doğanın gücünden yararlanmak amacıyla uzun süredir ısıtma, ulaşım, aydınlatma ve daha fazlası için kullanılıyor. Ancak son 500 yılda insanlar giderek kömür gibi daha ucuz ve daha kirli enerji kaynaklarına yöneldi. Yenilenemez veya kirli enerji; petrol, gaz ve kömür gibi fosil yakıtları içerir ve sınırlı miktarlarda bulunur. Sürdürülebilir yapıda olmayan yenilenemez enerji kaynakları, dünya üzerinde sadece belirli noktalarda bulunur ve oluşmak için belli jeolojik özelliğe sahip toprağa ihtiyaç duyar. Nükleer enerjinin de içinde yer aldığı yenilenemez birçok enerji kaynağı çevreyi ve insan sağlığını tehlikeye atabilir.

 

Yenilenebilir enerji nedir?

 

“Yenilenebilir” terimi genellikle, tükenmeyen veya doğal olarak yenilenebilen enerji kaynakları ve teknolojileri için kullanılır. Yenilenebilir enerji doğada bulunabilir, sürdürülebilirdir ve belirli bir limiti yoktur. 

Yenilenebilir enerji teknolojileri, bu kaynakları elektriğe veya hareket enerjisine dönüştürerek güç, ısı veya mekanik enerji üretir. İşte bu farklı yenilenebilir enerji kaynakları ve gelişen teknolojiler hakkında bilmeniz gerekenler!

 

Güneş enerjisi nedir?

Güneş ışığı, gezegenimizin en bol enerji kaynaklarından biridir. Bir saatte dünya yüzeyine ulaşan güneş enerjisi miktarı, gezegenin bir yıllık toplam enerji ihtiyacından fazladır. Mükemmel bir yenilenebilir enerji kaynağı gibi görünse de kullanabileceğimiz güneş enerjisi miktarı, coğrafi konumun yanı sıra günün saatine ve yılın mevsimine göre değişir. İnsanlar mahsul yetiştirmek, ısınmak ve yiyecekleri kurutmak için binlerce yıldır güneş enerjisinden yararlanıyor. Bugün ise güneş ışınlarını evleri, iş yerlerini ve suyu ısıtmak veya cihazları çalıştırmak için birçok şekilde kullanıyoruz. Peki güneş ışınları nasıl elektriğe dönüşüyor?

 

İşte burada Fotovoltaik (PV) güneş enerji sistemi devreye giriyor. Güneş enerjisinden elektrik üretiminde kullanılan en yaygın yöntem olan fotovoltaik güneş enerji sisteminin temel elemanları arasında; güneş panelleri, şarj kontrol cihazı, bataryalar ve inverterler yer alıyor. Fotovoltaik güneş enerji sistemlerinin On-Grid (şebekeye bağı) ve Off-Grid (şebekeden ayrı) olmak üzere iki farklı şekilde sınıflandırıldığını da belirtelim.

 

On-Grid sistemler aslında bir güneş enerjisi santrali olarak düşünülebilir. Güneş enerjisinin ürettiği DC (doğru akım) elektrik, inverter vasıtasıyla AC (alternatif akım) elektriğe dönüştürülür ve şebekeye satılır. Bu sistemlerde şebekede elektrik kesintisinin meydana gelme ihtimaline karşın bataryaların kullanılması önerilir.

 

Off-Grid sistemler ise depolamalı sistemlerdir ve elektrik şebekesinin olmadığı yerlerde kullanılır. Sistemde güneş panellerinin ürettiği elektrik şarj kontrol cihazıyla düzenlenir, bataryalarda depolanır. Bataryalarda DC olarak depolanan elektrik inverter vasıtasıyla AC elektriğe dönüştürülerek kullanılır. 

Rüzgâr enerjisi nedir?

Rüzgâr, dünya yüzeyinin güneş tarafından eşit olmayan şekilde ısıtılmasından kaynaklanır. Dünyanın yüzeyi farklı toprak ve su türlerinden oluştuğu için güneşin ısısını farklı oranlarda emer.

 

Rüzgâr enerjisi, hareket halindeki havanın yarattığı kinetik enerjinin rüzgâr türbinleri kullanılarak elektriğe dönüştürülmesiyle elektrik üretimi yapan yenilenebilir enerji kaynağıdır. Rüzgâr enerjisi, bir elektrik jeneratörünü besleyen ve elektrik üreten bir türbinin kanatlarını döndürür. Rüzgâr önce türbinin kanatlarına çarpar ve bu kanatların dönmelerine ve kendilerine bağlı türbini döndürmelerine neden olur. Bu, jeneratöre bağlı bir şaftı hareket ettirerek elektromanyetizma yoluyla elektrik enerjisi üreterek kinetik enerjiyi rotasyonel enerjiye (bir nesnenin dönüşünden kaynaklanan kinetik enerji ve toplam kinetik enerjisinin bir parçası) dönüştürür. Rüzgârdan elde edilebilecek enerji miktarı, türbinin boyutuna ve kanatlarının uzunluğuna bağlıdır.

 

Hidroelektrik enerji nedir?

Elektrik üretimi için kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan hidroelektrik; hareket eden sudaki enerjidir, bir jeneratörün türbin kanatlarını döndürerek suyun gücünü elektriğe dönüştürür. Hidroelektrik enerjinin kaynağı su olduğu için hidroelektrik santraller genellikle bir su kaynağının üzerine veya yakınına kurulur. Genel olarak, su akışı ne kadar fazla olursa, hidroelektrik santrali o kadar fazla elektrik üretebilir.

 

Gelgit enerjisi nedir?

Güneş ve ay dünya üzerinde kütle çekim kuvveti uygular. Buna bağlı olarak denizlerde ve okyanuslarda gelgit akıntıları oluşur. Gelgit enerjisi, işte bu akıntıların hareketinin etkisiyle oluşan bir kinetik enerjidir. Gelgit olayında sular günde iki defa yükselir ve iki defa da alçalır. Gelgit enerjisi, türbin jeneratörlerini çalıştırmak için günde iki kez işte bu gelgit akıntılarını kullanan başka bir hidro enerji şeklidir.

 

Dalga enerjisi nedir?

Denizlerde ve okyanuslarda meydana gelen dalgaların itici hareketinden elde edilen bir enerji türüdür. Rüzgâr su yüzeyinde estiğinde dalgalar oluşur. Dalga enerjisi inverterleri adı verilen cihazlar, dalgalardan gelen enerjiyi yakalar ve elektriğe dönüştürür.

 

Jeotermal enerji nedir?

Jeotermal kelimesi Yunanca geo (toprak) ve therme (ısı) kelimelerinden meydana gelir. Dünyanın çekirdeğindeki radyoaktif parçacıkların yavaş bozunmasıyla oluşan jeotermal enerji, dünya yüzeyinin altındaki doğal ısıdan yararlanarak evleri doğrudan ısıtmak veya elektrik üretmek için kullanılabilir. Tabii bu doğal ısıdan yararlanabilmek için derin kuyuların açılması gerekir. Bu kuyular, çok sıcak yeraltı suyunu daha sonra elektrik üretmek için hidrotermal kaynak olarak yüzeye çıkarır.

 

Biyokütle enerjisi nedir?

Biyokütle, bitki ve hayvanlardan elde edilen yenilenebilir organik malzemedir. Bitkiler fotosentez yoluyla biyokütle üretir. Biyokütle, elektrik üretmek için organik maddelerin yakılmasını içerse de, temiz ve enerji verimli bir süreçtir. Biyokütle, doğrudan ısı için yakılabilir veya tarımsal, endüstriyel ve evsel atıkları katı, sıvı ve gaz yakıta dönüştürerek çok daha düşük ekonomik ve çevresel maliyetle enerji üretir. Odun ve odun işleme atıkları, tarım ürünleri ve atık maddeler, kâğıt, pamuk, yün, gıda, bahçe ve odun atıkları gibi evsel katı atıklardaki biyojenik malzemeler ve hayvan gübresi birer biyokütle enerjisi kaynağıdır.

 

Hidrojen enerjisi nedir?

Gaz halinde iki hidrojen atomundan oluşan H2 molekülünü ifade eden hidrojen, gezegenimizdeki en yaygın maddedir. Renksiz ve kokusuz bir gaz olan hidrojen dünyada doğal olarak değil, su veya organik bileşikler gibi moleküler formlarda bulunuyor. Hidrojen, fosil yakıtlar, biyokütle ve elektrikle su elektrolizi gibi kaynaklardan üretilebiliyor. Hidrojen üretim kaynağına bağlı olarak yeşil, gri, mavi, pembe, sarı ve turkuaz olarak renklere ayrılıyor. Yeşil hidrojen, sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik kullanılarak suyun elektroliziyle üretiliyor. Gri hidrojen fosil yakıtlardan elde ediliyor. Burada doğalgaz, hidrojen ve karbondioksite dönüştürülüyor. Üretim sırasında oluşan karbondioksit genellikle kullanılmıyor. Mavi hidrojende karbon yakalama ve depolama teknolojisiyle üretilen karbondioksit yeraltında biriktiriliyor. Üretilen karbondioksit böylece atmosfere girmiyor. Pembe hidrojen, nükleer enerjiyle çalışan elektrolizle üretiliyor. Sarı hidrojen, enerji şebekesinden elektrolizle üretiliyor. Turkuaz hidrojen ise, metanın termal parçalanması (metan pirolizi) yoluyla üretiliyor. Sürdürülebilirlik, emisyonların azaltılması ve enerji güvenliği için güçlü bir enerji taşıyıcısı olarak görülen hidrojen, fosil yakıtlardan değil de %100 yenilenebilir enerjiden üretildiyse yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.

  • Sürdürülebilirdir: Adından da anlaşılacağı gibi, yenilenebilir bir enerji kaynağı sürdürülebilirdir. Yenilenebilir ve fosil yakıtlar arasındaki en önemli fark da budur.
  • Çevre dostudur: Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji üretiminin doğal yollarıdır ve bu nedenle temiz olarak kabul edilir. Yenilenebilir enerji teknolojileri bazı emisyonlara neden olsa da, bunları kullanırken genel olarak minimum karbon ayak izi oluşur ve sera gazı çevreye yayılır. Bunları fosil yakıtlarla karşılaştırdığımızda aradaki farkın çok büyük olduğunu görmemiz mümkün. Bu nedenle, yenilenebilir enerjiye yönelirsek küresel ısınma, iklim değişikliği ve düşük hava kalitesi gibi yıkıcı çevresel sorunları yok edebiliriz.
  • Sağlık dostudur: Yenilenebilir enerji sayesinde sera gazı emisyonları ve diğer kirletici maddeler azalır. Böylece daha sağlıklı hava ve toprağa sahip oluruz. Bu, halk sağlığını da iyileştirir. Ek olarak, daha sağlıklı bir nüfusa sahip olmak, sağlık bütçesinde önemli bir azalmaya neden olacaktır.
  • Yeni ve istikrarlı bir iş piyasası sunabilir: Yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmanın çevreye olumlu etkisinin yanı sıra, ekonomi üzerinde de bazı faydalı etkileri olabilir. Özellikle yoksul bölgelerdeki insanları güçlendirebilecek yeni ve istikrarlı bir iş piyasası sunabilir. Ayrıca, insanların kırsal alanlardan kentsel alanlara göç etmesini engelleyebilir.
  • Daha az bakım gerektirir:  Yatırım maliyetleri yenilenemez enerjiye oranla daha fazla olsa da yenilenebilir enerji teknolojileri, örneğin bir kömürlü termik santrale göre daha az genel bakım gerektirir. Daha az bakım maliyeti daha fazla zaman ve para tasarrufu demektir.

Türkiye’de yenilenebilir enerjiye geçiş

Yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmanın en önemli yolu, yatırımları artırmaktan geçiyor. Garanti BBVA’nın Türkiye’deki yenilenebilir enerji projelerine 2022 sonu itibarıyla 6 milyar doları aşan finansman sağladığını aktaran Genel Müdür Yardımcımız Mahmut Akten, Türkiye’nin enerji sektörü gelişimini değerlendirdi: “Ülkemizin elektrik tüketimi, kWh başına 480g karbon emisyonuna sebep oluyor. Avrupa’da ise bu oran 300g seviyelerinde. Gerek enerji üretimini artırmak gerekse karbon emisyonunu azaltmak için yenilenebilir enerjiye yatırımların hız kazanması şart. Ülkemizin mevcut potansiyeli ve T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan 2035 hedefleri kapsamında 60 GW daha yenilenebilir enerji yatırımı yapılmasına ihtiyaç var.”

Gerek enerji üretimini artırmak gerekse karbon emisyonunu azaltmak için yenilenebilir enerjiye yatırımların hız kazanması şart.

Mahmut Akten

2005 yılından bu yana uygulanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güç hızla 55 GW seviyesine yükseldi. Akten, YEKDEM’in desteğiyle yatırımların finansmana erişiminin de daha kolay hale geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Önümüzdeki dönemde ülkemizde depolamalı rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri ihaleleriyle batarya yatırımlarının artmasını bekliyoruz. Yatırımcıların yoğun lisans başvurularından ve bizlere ulaşan finansman taleplerinden bu alanda ciddi bir potansiyel olduğunu görüyoruz.”

 

Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin depolanması gerekiyor. Bu doğrultuda T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hidrojeni ve depolamalı elektrik üretimini öncelikli yatırım alanlarından biri olarak ilan ettiğini paylaşan Akten: “Türkiye’de elektrik üretimindeki yenilenebilir enerjinin payı artıyor ve bu enerji kaynaklarının kesintili üretim sağlamasından dolayı enerji depolama konusu gündeme geliyor. Bu noktada, hidrojen de alternatif bir enerji depolama aracı olarak karşımıza çıkıyor ve Türkiye’nin karbon emisyonlarını düşürme hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerjinin yanında depolama, hidrojen gibi alanlarda yapılacak yeni yatırımlara da odaklanmamız gerekiyor.” dedi.

 

Özetle yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması yönünde adımlar atarak karbon ayak izimizi azaltmanın yaratacağı değişime inanıyor, dünyaya ve geleceğe iyi bakıyoruz.

Etiketler:
  • İklim Değişikliği

  • Temiz Enerji

  • Enerji Verimliliği