8 Soruda Metaverse ve Değişen Dijital Dünyamız

Çoklu evrenler, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik derken “alternatif dünya” sonunda kapımızı çaldı. Metaverse (kurgusal evren) kavramı ilk olarak 1992’de Neal Stephenson’un siberpunk romanı Snow Crash’te (Parazit) karşımıza çıktı. Mark Zuckerberg’in Facebook’un adının ‘Meta’ olarak değiştiğini duyurması üzerine gündem olan Metaverse, web 3.0’a geçmeyi kolaylaştıracak bir adım olarak da okunuyor. Giyilebilir teknolojiler, nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerle bambaşka bir deneyim hayal ediliyor. ABD merkezli pazar araştırmaları şirketi International Data Corporation (IDM) da 2026 yılında sanal gerçeklik başlıkları için 35 milyon sipariş beklediklerini söylüyor. Peki bu kadar konuşulan ve heyecan duyulan Metaverse nedir? Neleri değiştirecek? Hep birlikte bakalım.

Metaverse nedir?

İngilizcede "evren" ve Yunancada "ötesi, sonrası" anlamlarına gelen iki kelimenin birleştirilmesiyle oluşan “Meta–universe”ten türeyen bu kavram, "evren ötesi" olarak çevrilebilir. Buradan da anlayacağımız gibi Metaverse, içinde yaşadığımız sosyal hayattan farklı bir evreni, ‘gerçek ötesi’ bir dünyayı tanımlıyor. Bu yeni evrende insanlar kurgusal karakterler yaratarak sanal dünyada AR (artırılmış gerçeklik) teknolojisiyle gerçek dünyadan tamamen farklı bir evrende sosyalleşebilecek.

Sıkça merak edilen bir soruyu da cevaplamış olalım: “Metaverse’ün kurucusu kim?”. Aslında Metaverse’ün tek bir kurucusu veya sahibi bulunmuyor. Kavram; artırılmış gerçeklik ve blockchain teknolojisinin sosyal medyayla olan bir kombinasyonuyla bugünkü tanımına ulaştı. Yani Metaverse’ün teknolojik ve ekonomik değişikliklerle birlikte bütün kullanıcıları tarafından şekillendirilen, merkeziyetsiz bir sanal evren olduğu söylenebilir.

Metaverse, VR (sanal gerçeklik) teknolojisinin ilerlemiş bir modeli gibi anlaşılabilse de hiçbir VR uygulaması bu denli geniş kapsamlı bir evren tasarımını içermemişti. Bu tasarımın öncülü olarak verilen en bilindik örnek, bir gerçek hayat simülasyonu olan Second Life adlı 2003 yapımı oyun. Bu oyunda bir profil yaratıyor, nasıl görüneceğinizi, nerede yaşayacağınızı, mesleğinizi seçebiliyor ve diğer insanlarla etkileşime geçebiliyorsunuz. Metaverse oyun oynamanın yanı sıra gezmenize, eğitimlere katılmanıza, diğer kullanıcılarla birlikte sinemaya gitmenize, konser ve etkinliklerde bulunmanıza, hatta işinizi yürütebilmenize olanak sağlayan yepyeni bir deneyimi içeriyor.

Metaverse gerçekten de bir “alternatif yaşam” sunacak mı?

Metaverse, MMO oyunlar (devasa çok oyunculu çevrim içi rol yapma oyunları), sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve blockchain teknolojisini içeren “sanal ve gerçek olanın” eş zamanlı bir şekilde deneyimlendiği bir evren olacak. Bu evrende var olan tüm içerik ve deneyimlere AR veya VR cihazlar aracılığıyla istenilen zamanda ve mekânda ulaşılabilecek. Sanal ve gerçek dünya deneyimlerinin bu kadar iç içe geçmesi de ekonomik, kültürel ve sosyal etkinlik pratiklerinin değişmesini ve çeşitlenmesini beraberinde getirecek. Yalnızca pandemi süresince iş dünyasının ve bireylerin dijitalleşerek nasıl büyük bir hızla dönüştüğünü hesaba katarsak, Metaverse’ün ne boyutta bir değişim yaratacağını aşağı yukarı tahmin edebiliriz.

Teknolojik gelişmeleri genellikle olumlu şekilde karşılarız. Metaverse’e olan ilgi de bu olumlu havanın bir göstergesi sayılabilir. Ancak bir araştırmaya göre insanlar, Metaverse evreninin gerçeklik algısını yıkabileceğinden korkuyor. Katılımcıların yüzde 52’si, fiziksel çevrelerini ve mevcut ilişkilerini kaybedeceklerinden endişe duyduklarını söylüyor. Aslında kavramın ilk kez kullanıldığı Snow Crash romanı da bu kaygıyı doğrular nitelikte. Bilmeyenler için roman kısaca, insanlığın Metaverse’te yeni bir felaketle karşılaşacağını anlatıyor.

Bilim kurgu hikayeleri gerçek mi oluyor?

Bilim kurguların en çok ele aldığı konulardan biri alternatif dünyalardır. Metaverse, bunları kurgu olmaktan çıkarabilir. Şimdiden birçok firma, hatta belediye ve hükümet bu yeni evrende yerini tayin etmek için arsalar satın almaya başladı. Pandemi süresince eğitimin hızla dijitalleşmesi, tüm dünyada üniversitelerin de bu alanda yatırım yapmaya başlamasını sağladı. Sanal sınıflarda interaktif derslerin yaygınlaşmasının yanı sıra, özellikle mimari gibi branşlarda üç boyutlu artırılmış gerçekliğin de kullanılmaya başlandığını görüyoruz.

Tıpta giyilebilir teknolojilerle uzaktan veri toplama çalışmaları devam ederken, hastalarla sanal ortamda buluşabilmek ve anlık olarak sağlık verilerine ulaşarak tanı koyabilmek, bilim insanları için bir hayalden çok hedefe dönüştü. Bu gelişmeler Metaverse ile birçok etkinliğin, ticari işlemin, hatta ameliyatların bile bambaşka bir düzlemde yapılabileceğinin sinyallerini veriyor. Kısacası sanal gerçeklik gözlüklerini kullanarak gerçek dünyadan daha farklı bir yaşam deneyimi elde etmek bugün sadece oyun tutkunlarını değil, tüm insanlığı ilgilendiriyor.

Metaverse’e açılan kapı: Sanal gözlüklere ilgi büyüyor mu?

Metaverse evrenine olan ilgi günden güne artarken, kullanıcılar bu deneyimi yaşayabilmek için sanal gözlüklere yöneliyor. Kullanıcıların kendilerini özel olarak hazırlanmış bir sanal ortamda hissetmelerini sağlayan bu cihazlar, insanların gerçek ortamdan tamamen izole olmasını sağlıyor. Sanal gözlükler sayesinde kendinizi aslında olmadığınız bir ortamdaymış gibi hissedip gerçekçi etkileşimlerde bulunabiliyorsunuz.

Metaverse projelerinin gelişmesiyle popülerleşen sanal gözlüklerin satışları da artıyor. Pazar araştırmaları şirketi TrendForce’un raporuna göre 2021 yılında 9,86 milyon sanal gözlük satışı yapılırken 2022 yılında bu sayı neredeyse yarı yarıya artarak 14 milyon civarına ulaştı. Raporda ayrıca 2023 yılında 18 milyondan fazla satış yapılacağı tahmin ediliyor. Öte yandan daha önce bahsettiğimiz IDM’in raporunda da 2026 tahmini olarak 35 milyon adet sanal gözlük satışı tahmin ediliyordu.

Sanal gözlüklere olan ilgi, Metaverse ile ortaya çıkacak yeni alanlara da şimdiden ışık tutuyor. Henüz tam anlamıyla hayata geçmeyen Metaverse evreni, böyle giderse ekonomik olarak ciddi etkilere de sahip olabilir.

Geleceğin ekonomisini şekillendirecek mi?

"Metaverse, mevcut fintech sahnesinin tamamını bir araya getirerek yeni bir küresel ekonomi ve çalışma biçimine yol açacak bir trend."

Territorio Blockchain CEO'su Fernando Molina

Bitcoin ve Ethereum ile ilk adımları atılan ve bugün birçok kullanım alanına sahip olan kripto paraların Metaverse’te aktif olarak kullanılacağı, hatta alternatif bir ekonomi modeli yaratacağı öngörülüyor. Bu evrende geçerli olacak kripto para birimleri ile sistem kendine ait bir değer algısı ve ekonomiye sahip olacak. Territorio Blockchain CEO'su Fernando Molina'ya göre, "Metaverse, mevcut fintech sahnesinin tamamını bir araya getirerek yeni bir küresel ekonomi ve çalışma biçimine yol açacak bir trend.". İleride Metaverse dünyasının verimli işlemesini sağlayacak; yazılım/donanım geliştiricisi, güvenlik müdürü, Metaverse planlayıcısı, hukukçusu, dünya tasarımcısı gibi birçok yeni mesleğin ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Bugün çoğunlukla sanat ve oyun dünyasında NFT’lerle karşımıza çıkan “dijital sahiplik” kavramı; Metaverse’te ev, iş yeri, arsa gibi sanal varlıkları da kapsayacak.

Metaverse’te arsa nasıl satın alınır?

Bugün itibarıyla birden fazla sanal gerçeklik platformu var; OVR, Sandbox, Axie Infinity, Blocktopia, Genesis City, Lunacia, Decentraland, MatrixWorld Land Sale ve nextearth.io en popülerleri arasında yer alıyor. Bu platformlarda, kullanıcıların gelecekte artırılmış gerçeklik cihazlarıyla deneyimleyebileceği sanal dünyalar kurulmaya başlandı bile. Hayal gücüne dayanan kurgusal mekânların yanı sıra, içinde yaşadığımız dünyadan haritalar da bu platformlarda modelleniyor.       

Elde edilen verilere göre OVRLand adlı platformda en fazla arsa satın alan kullanıcılar Türkiye’den. Fakat bu kullanıcıların çoğunlukla haritanın Türkiye kısmından arsa aldıkları görülüyor. Erken davranıp geleceğe dair yeni bir yatırım yapmak isteyen bu kullanıcıların hatırlaması gereken, Metaverse’te birçok İstanbul’un yaratılmasının mümkün olduğudur. Çünkü üzerine yapı inşa edilen NFT blokları aslında eşsiz. Dolayısıyla bir arsanın İstanbul, Roma veya Paris olarak adlandırılması, onun gerçek hayattakine benzer bir değer taşıdığını göstermiyor. Hatta günümüzde bazı sanal arsalar, gerçek hayattakilere kıyasla çok daha pahalı olabiliyor. Arsaların değerini belirleyen birçok faktör var; hangi platformda, fonksiyonları neler, yakınlarında neler/hangi kullanıcılar var... Tüm bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra Metaverse’te arsa satın almak için öncelikle bir kripto para cüzdanına sahip olmak gerekiyor. Daha sonrasında arsa satın almak istenen platforma üyelik alınıyor. Satım işlemleri kripto coinlerle yapılıyor. 

Bitcoin ve Ethereum ile ilk adımları atılan ve bugün birçok kullanım alanına sahip olan kripto paraların Metaverse’te aktif olarak kullanılacağı, hatta alternatif bir ekonomi modeli yaratacağı öngörülüyor. Bu evrende geçerli olacak kripto para birimleri ile sistem kendine ait bir değer algısı ve ekonomiye sahip olacak. Territorio Blockchain CEO'su Fernando Molina'ya göre, "Metaverse, mevcut fintech sahnesinin tamamını bir araya getirerek yeni bir küresel ekonomi ve çalışma biçimine yol açacak bir trend.". İleride Metaverse dünyasının verimli işlemesini sağlayacak; yazılım/donanım geliştiricisi, güvenlik müdürü, Metaverse planlayıcısı, hukukçusu, dünya tasarımcısı gibi birçok yeni mesleğin ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Bugün çoğunlukla sanat ve oyun dünyasında NFT’lerle karşımıza çıkan “dijital sahiplik” kavramı; Metaverse’te ev, iş yeri, arsa gibi sanal varlıkları da kapsayacak.

Türkiye’de Metaverse’e olan ilgi nasıl?

Metaverse’te arsa satışlarının başlaması, dünyada büyük ilgi gördü. Sadece 2022 yılında Metaverse evreninde toplam 1,9 milyar dolarlık arsa satıldı. Arazilerin değeri 5 milyon dolar bandına kadar çıktı. Uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte’un raporuna göre, Türkiye’deki kullanıcılar da bu sanal arazilere büyük ilgi gösterdi. 2021 yılında Türkiye sınırları içerisinde 20 binden fazla arsa satın alındı. Sadece bu veriler bile ülkemizde Metaverse’e olan ilgiyi anlatıyor.

Raporda ayrıca Türkiye’deki yetişkinlerin yüzde 94’ünün AR (artırılmış gerçeklik) kavramını bildiği ve her 4 kişiden 1’inin de bir kripto para birimine sahip olduğu söyleniyor. Buna ek olarak günde 8 saatimizi internette geçirdiğimizi ve yüzde 80’imizin sosyal medyada aktif olduğu bilgileri yer alıyor. Eğer Metaverse toplu bir şekilde benimsenirse Türkiye’ye 37,5 milyar dolara yakın bir ekonomik katkısının olabileceği tahmin ediliyor.

Metaverse ne zaman hayata geçirilecek?

AR/VR teknolojilerinde sağlanan gelişmeler ve teknoloji devlerinin şimdiden Metaverse’e yatırım yapması, bu heyecan verici teknolojik devrimin geçekleşme sürecine şahit olduğumuzu gösteriyor. Tam olarak hayata geçtiğini söyleyemesek de gerçekleşen bazı projeler, Metaverse evreninin potansiyelini bizlere anlatıyor. The Sandbox adlı 3D sanal dünya platformunda şimdiye kadar Gucci, Paris Hilton, HSBC, Warner Music Group, Snoop Dogg ve daha birçok büyük isim yer aldı. Öte yandan Metaverse’ün hayal edilen evrene sahip olması uzun yıllar alabilir, hatta bu hayal hiç gerçekleşmeyebilir. Bu yüzden hızlı ve büyük getiri sağlayacak yatırım hayallerine dalmadan önce, hâlihazırda var olan sanal gerçeklik platformlarını deneyimleyerek bu teknolojiyi anlamaya çalışmakla işe başlayabiliriz.

Etiketler:
  • İnovasyon

  • Yapay Zeka

  • Dijital Dönüşüm