Copyright © 2024, T. Garanti Bankası A.Ş
İsmi ilk duyduğunuzda size çok bir şey ifade etmedi belki, ama aslında Erkan’ı hepimiz tanıyoruz.
Benim Erkan ile tanışma hikayem, bir haber sitesinde bir şeyler okurken, gözümün sağ tarafta yanıp sönen bir reklama takılması ile başladı. Reklam; ay sonunu nasıl getireceğimi artık düşünmeyeceğimi, çocuklarımı özel okullarda okutmanın çok kolay olacağını, istediğim arabayı da çok kısa bir süre içinde satın alabileceğimi vaat ediyordu. İstediğim arabayı şu anki gelir seviyemde satın almak için; hiç yemek yemez, fatura filan ödemezsem 17 yıl sonra satın alabileceğimi bildiğim için heyecanlandım tabii. Kim bilir, belki de bana vaat edilen ile hayalimdeki arabaya çok daha kısa bir zamanda kavuşabilirdim!
Hemen reklama tıkladım.
İşte; nefis bir gülümsemesi olan, yakışıklı, hayatta bundan sonra başına ne gelirse gelsin umurunda olamayacak denli mutlu gözüken meşhur Erkan karşımdaydı. Erkan adeta “para bende, özgüven bende, başarı bende, sen kimsin ki…” der gibi bakıyordu bana. Hayatta hep Erkan olmak istemiştim ben zaten...
Peki, Erkan’ı hayatta sizden, benden çok daha imrenilecek noktaya getiren neydi?
Heyecanla okudum. Erkan da benim gibi beyaz yakalı bir ofis çalışanıymış. Bir dönem paraya oldukça sıkışmış, ne yapsam diye düşünürken kendi gibi sıkıntılı olan bir arkadaşının bu sorununu “kaldıraçlı işlemlerle” çözdüğünü öğrenmiş. Hemen bu şirketi arayarak bir hesap açtırmış. Şirketin ona atadığı yatırım danışmanı onu öyle bir yönlendirmiş ki Erkan ufacık bir rakamla başladığı bu yatırım serüveninden milyonlar kazanmış. Yazlarını artık Bahamalar’da, kışlarını ise Alpler’de geçirmeye başlamış. İşinden ayrılmış, zira nefis para kazanmaya devam ediyormuş. Artık maaşla çalışmaya ne gerek varmış…Erkan’dan etkilenmemek mümkün değildi.
Hikâyenin yer aldığı siteyi dikkatlice incelemeye başladım.
Yatırım fırsatları, kazanabileceğim rakamlar, o kadar güzel anlatılmıştı ki, o ana dek zengin olmamamın tamamen benim hatam olduğunu idrak etmem çok uzun sürmedi. Üstelik bu iş meğerse ne kadar kolaydı. Sitenin ortasında neye ait olduğu belirtilmeyen bir fiyat grafiği vardı, tek yapmam gereken fiyatın yükseleceğini mi yoksa düşeceğini mi bilmekti. “Yükselecek” kutusuna tıkladım, hakikaten fiyat anında yükseldi ve 182 dolar kazandım. Ne kadar yatırdığımı bilmiyordum bile, ama havadan gelen bir 182 dolara nasıl hayır diyebilirdim ki? Keyfim yerine gelmişti, bir kahkaha attım. Nasıl olduysa elim klavyeye çarptı, site kapandı. Aynı siteye bir daha girdim, grafik yine para kazanmam için bana bakıyordu. Bu kez fiyat düşecek dedim, ama tahminim tutmadı. Hiç para kazanamadım. Öte yandan para da kaybetmemiştim. Nefis bir dünyaydı bu, kaybetmek yoktu, sadece kazanabilirdim. Hayalimdeki arabanın rengini düşünmeye başlamıştım bile. Kırmızısı meşhurdu, ama patlıcan moru da güneş ışığı vurduğunda harika duruyordu. Evet mor olmalı diyerek verilen hesap numarasına tüm birikimlerimi yatırdım…
Sanırım bu noktadan itibaren hikâyenin gideceği yeri hepimiz biliyoruz.
Bir Erkan olamayacağız. Hatta Matrix serisinin ilk filminde yer alan Neo-Kahin buluşma sahnesindeki gibi ifade edeyim: Aslında Erkan yok!
Hayal kurmak güzel, ama riskleri görmezden gelerek yatırım yapmak bu hayallerimizi berbat eder. Yatırım yaparken ayaklarımız yere basmalı.
Etrafınıza bir bakın, çok istisnai bir çevrede yaşamıyorsanız, hemen herkesin çok acil paraya ihtiyacı olduğunu göreceksiniz. Azıcık cesaretimizi toplayınca yaptığımız şey de benzer: Bir ayda üçe katlayacak hisseleri “öğreniyoruz”, sonra tüm birikimimizle o hisseyi alıyoruz. Sonuç genelde hüsran oluyor. Paramız eriyip gidiyor ve biz de bir daha bırak hisse almayı, İstinye’den geçmeye tövbe ediyoruz. Bir şeyleri yanlış, hem de çok yanlış yapıyoruz.
Gelin bu yanlışlarla başlayalım.
Aşağıdakileri bazı finansal forumlardan karışık kopyaladım. Niyetim kimseyi rencide etmek değil; sadece ortalama yatırımcının borsaya ne amaçla girdiğini görelim istiyorum.
“Borsa oynamak istiyorum neler yapmam gerekiyor ve hangi işletmelerin hisselerini satın almam daha garanti olur?”
“Borsaya başlamak istiyorum ama şu an hiçbir bilgi ve deneyimim yok. Bir banka üzerinden hesap açtım, başlamaya başlayacağım ama tecrübesi ve bilgisi olan arkadaşların düşünce ve yardımını alırsam çok daha güzel olacak benim için.”
“İlk başta ne kadar sermaye olması lazım ve hangi hisse senetlerini alıp ne zaman satmam gerek bunu nasıl bileceğim?”
“Arkadaşlar şimdi çok iyi bilmediğim için paramın boş yere gitmesini istemem bu yüzden 50 lira ile girsem olur mu?”
“Ufak ufak da olsa borsa oynamak istiyorum, birikim yapmak istiyorum, lütfen yardımınız.”
Bu, fark ettiğiniz üzere, Erkan olmaya öykünen yatırımcı profili. Ama bundan kötüsü, onlara tüm iyi niyetleriyle yardımcı olmaya çalışan, maddi olarak değilse de manen çoktan Erkan olmuş yatırımcı kitlesi…
“Borsada iyi olmak istiyorsan, yurt dışında sağlam yerlerde çalışan eşin dostun olacak ki kritik zamanlarda haber alacaksın.”
“Borsada az sermayen varsa uzun dönem, çok sermayen varsa kısa dönem oynamalı yeter!”
“Geçenlerde arkadaş X’e yatırdı bayağı bir para aldı.’’
“Y hisse senedi al paran yettiği kadar. 1 senede paran katlansın derim ben.”
“Türkiye’den hisse alıp satmak istiyorsan, babam bir şey demişti geçenlerde ama neydi hatırlamıyorum... Silah endüstri mi, Z mi yoksa başka bir şey miydi? Buna benzer silahlı teknolojili bir şeylerdi işte… Öyle bir yerden hisse alırdım elimde 1 trilyon nakit olsa demişti... Sürekli yükselişe geçiyormuş galiba.”
Sanırım gerçek bir yatırımcı olmak için yukarıdakilerden daha farklı bir yaklaşımımız olması gerektiği konusunda ikna olmuşsunuzdur.
Şimdi aşağıda okuyacaklarınız Erkan olma hayallerinizin köküne kibrit suyu dökecek ama, en azından finansal yatırımlarınıza daha güvenle bakabileceksiniz:
1.Birikiminizin ne kadarı ile risk alabileceğinize karar verin. Bir gecede dünyanın değişebileceğini, bu rakamı kaybedebileceğinizi unutmayın
Hisse , döviz, altın, tahvil fark etmez; her bir yatırımınız için nerede kârınızı cebinize koyacağınıza, nerede vazgeçip zarara katlanacağınıza karar verin.
2.Okuyun, araştırın, inceleyin. Yatırımınızdan çok emin bile olsanız, zaman içinde birçok farklı gelişme olabilir. Bunların yatırımınızı nereye götüreceği konusunda mutlaka fikriniz olsun.
3.İnsanlar abartmayı severler. Etrafınızda hisseden, Forex’ten ne kadar çok para kazandığını böbürlenerek anlatan kişiler illa ki olacaktır. Unutmayın, bu dünya bir “zero-sum game”dir. Birisi kazanıyorsa birisi de kaybetmek zorundadır. Sürekli kazanmak mümkün değildir. Sürekli kazanıyorum diyen ya yalancıdır ya da Erkan’dır.
4.Aslında Erkan yok…
___
Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.