Tasarrufu Ertelemeye Bu 5 İpucuyla Son Verin

Dünyanın dört bir köşesindeki birçok profesör “erteleme” hakkında sayısız makale, araştırma, yayın üzerinde çalışıyor ve bu çalışmalar da erteleme davranışının aslında tüm insanların ortak noktalarından biri olduğuna dair güçlü ipuçları veriyor. Zaman yönetimi, farklı kültürler için farklı anlamlar ifade ediyor. Fakat yapılan araştırmalar, Batı ya da Doğu fark etmeksizin birçok kültürün, “erteleme” hakkında ortak eğilimler taşıdığını gösteriyor. Bu ortak eğilimdeki ayrıştırıcı tek özellik ise “ertelemenin nedeni” oluyor. Biz de bu yazımızda “erteleme” davranışının tasarrufla ilişkisini ele alıyor, tasarrufu erteleme dürtüsünün nedenlerini ve erteleme dürtüsüyle baş etmenin 5 yolunu sizlerle paylaşıyoruz. Hazırsanız, başlayalım!

 

1- Somut hedefler belirleyebilirsiniz

Yapılan araştırmalar; belirsiz veya soyut hedeflerimizin ertelenme olasılığının, somut ve açıkça belirlenmiş hedeflerimize kıyasla daha fazla olduğunu gösteriyor.

Net bir planlama yapmadığımızda, hedeflerimizi "imkansız" gibi değerlendirme olasılığımız artıyor.

Hedeflerimizle ilgili böyle bir bakış açısına sahip olduğumuzda, hedeflerimize zaten ulaşamayacağımızı düşünüyoruz veya ulaşmanın çok zor olduğu gibi ön kabullerle hareket edebiliyoruz. Tüm bu yaklaşımlar, erteleme riskini artırıyor. Dolayısıyla erteleme dürtüsünü geri plana itmek için daha gerçekçi ve somut hedefler belirlememiz gerekiyor. Örneğin, “tasarruf yapmaya başlamak” gibi bir hedef, nispeten belirsiz bir hedef sayılıyor ve erteleme dürtümüzü tetikliyor. Oysa “hafta başında birikim hesabı açmak” gibi bir hedef, somut bir görevi ifade ediyor ve bu sayede harekete geçmemizi sağlıyor.

 

2- Gelecekteki seçenekler yerine “şimdi”ye odaklanabilirsiniz

2017 yılında gerçekleştirilen Erteleme: Başarıya Ulaşmak İçin Değiştirilmesi Gereken Bir Davranış isimli araştırma, erteleyen bireylerin genellikle “şimdiki zamanda” harekete geçmekten kaçındığına dair veriler sunuyor. Çünkü erteleme nedenlerimizden bazıları gelecekte daha cazip bir aksiyon planının yer aldığını düşünmek, bitirilmesi gereken iş/ulaşılması istenen hedef için yeterince zaman olduğunu varsaymak veya sadece daha iyi koşulların oluşacağı anı beklemek... Bu düşünceler de uzun süreli ertelemelerimizin ana nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Örneğin, evde egzersiz yapmaya başlamaktan kaçınıyor ve harcamalarımızı düzenleyebildiğimizde spor salonuna üye olarak daha ayrıntılı bir egzersiz rutinine başlamayı planlıyoruz. Oysa egzersize şimdi başlamak, gelecekte spor salonuna üye olma planımızı engellemiyor. Aynı şekilde, birikim araçlarını değerlendirmek için söz gelimi çalıştığımız şirketten alacağımız bir ikramiyeyi beklemek, gerçekte yalnızca ertelememize neden oluyor ve ikramiye alacağımız döneme kadar yapabileceğimiz her türlü birikime engel teşkil ediyor.

Tasarrufu erteleme nedeninizin, geleceğe odaklanma eğiliminiz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Bu yaklaşım yararınıza olsa da günü kaçırmamanız ve “gelecekteki” hedefinize küçük ve somut planlarla bugünden adım atmanız da çok önemli. İşte bu nedenle hâlihazırda var olan bütçenizin bir kısmını birikim için ayırmaya şimdiden başlayabilirsiniz.

 

3- Yaşadığınız kararsızlıklar için çözümler üretebilirsiniz

Erteleme sorununun bir başka nedeni de kararsızlık! Herhangi bir kararı zamanında alamıyor ya da ne zaman eyleme geçeceğimize karar veremiyorsak, bu durumda yapılacak en iyi şeyin ertelemek olduğunu düşünüyoruz. Örneğin, hangi para biriktirme yönteminin bizim için daha faydalı olduğuna karar veremediğimiz için birikim yapmayı geciktirebiliyoruz. Yani genelde karar verme sürecimiz uzadığında, maalesef hiçbir karar vermemeyi tercih edebiliyoruz. “Analiz veya seçim felci” olarak adlandırılan bu durumu yaşamamak için kararlarımızı pratik bir bakış açısıyla ele almamız gerekiyor.

 

Eğer siz de tasarruf planınızı hayata geçirme noktasında kararsızlık kaynaklı gecikmeler yaşıyorsanız, ertelemeyi tercih etmek yerine en doğru kararı vermek için ayrıntılı araştırmalar yapmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın, rotanızı net bir biçimde çizdiğinizde gerisi çok daha kolaylaşacak.

 

4- Kendinizi sabote edip etmediğinizi değerlendirebilirsiniz

Davranış Bilimleri uzmanları, bazen bir hedefi gerçekleştirmeyi erteleyebilmek için bireylerin kendilerine engeller yarattığını söylüyor. Böylece herhangi bir başarısızlık söz konusu olduğunda, özeleştiri de yerini engel gerekçesine bırakıyor. “Self-sabotage” (öz-sabotaj) olarak adlandırılan bu davranış, sıklıkla bir savunma mekanizması olarak kullanılıyor. Örneğin, bir öğrenci başarısız olacağına inandığı bir sınava çalışmayı erteleyebiliyor. Böylece sınavdan yüksek not alamamasının nedenini bilgi eksikliği yerine, zamansızlık olarak değerlendiriyor.

 

Aynı savunma mekanizması “tasarruf” ve “birikim” alanlarında da kendine yer buluyor. Birikim yapmak için bazı harcamalarımızdan tasarruf edebileceğimize inanmamamız, “self management” (öz-yönetim) becerimizin öz-sabotaj riskiyle yer değiştirmesine neden oluyor. Birikim yapmaya niyetlendiğinizde haksız özeleştirilerle kendinizi sabote ettiğinizi düşünüyorsanız, ilk birikim denemenizi en küçük hedeflerle gerçekleştirmeye odaklanabilir ve tasarruf becerileriniz hakkındaki yanlış inançlarınızı değiştirebilirsiniz.

 

5- Uzun vadeli düşünmeyi alışkanlığa dönüştürebilirsiniz

Davranış Bilimleri uzmanlarının erteleme temalı araştırmalarının sonuçlarından biri de bireylerin genellikle yakın geleceğe odaklanarak uzun vadeli planlamalar yapmaktan kaçınıyor oluşu...

 

Sadece ve sadece “şimdiki zaman”da yani içinde bulunduğumuz “an”da “carpe diem” diyebiliyor, “anda kalmanın” verdiği keyifle iyi hissedebiliyoruz. Uzak geleceği düşünmek ise “carpe diem”in yaşattığı hazzın yerini zaman zaman kaygının almasına neden olabiliyor. Örneğin bir öğrenci sosyal medyaya göz atma, bilgisayar oyunu oynama ve TV izleme gibi aktivitelere saatlerce zaman harcayarak ödevlerine başlamayı erteleyebiliyor. Çünkü bu aktiviteler kısa vadede, eldeki görev üzerine çalışmaktan daha keyifli algılanıyor. Kimi zaman “hedonistik (hazcı) erteleme” olarak adlandırılan bu erteleme biçimi, fayda sağlayacak hedefler üzerinde çalışmak yerine kısa vadede ve hızla tatmin edici davranışlara yönelmemizi sağlayabiliyor. Bu eğilim her ne kadar keyif aldığımız eylemlere öncelik tanımamızı sağlasa da erteleme içgüdümüzü kontrol altında tutmamamız ciddi bir soruna dönüşebiliyor. Uzun vadeli birikim hedefleri belirlemek yerine tatil, alışveriş, eğlence gibi kısa vadede gerçekleştirmek istediğimiz aktiviteler, tasarruf planlarımızın üzerini çizmemizle sonuçlanabiliyor.

 

Bu ikilemle baş etmenin en iyi yolu hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedefler belirlemek ve bu stratejiye sadık kalmak gibi görünüyor.

Eğer siz de tasarrufu ertelemenizin, bugüne dek somut bir hedef belirlememiş olmanızdan kaynaklandığını gözlemliyorsanız, şimdi Garanti BBVA Birikim Ürünlerinden size en uygun olan seçeneğe başvuru yapabilirsiniz.

 

__________

Burada yer alan yazılar, finansal bilgiler, birikim ve tasarruf önerileri, genel yorum ve tavsiyelerden oluşmakta olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım, birikim ya da tasarruf kararı verilmesi ve hareket edilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Etiketler:
  • Finansal Sağlık

  • Birikim

  • Tasarruf

  • Bütçeleme