Yeni İş Arkadaşınız Bir Yapay Zekâ Ajan Olabilir: Agentic AI

Yapay zekâ teknolojilerinin yakaladığı ivme ve sürekli kendi yenileyen ve geliştiren yapısı hem günlük hem de akademik başlıklarda popülerliğini her daim korumasını ve hatta daha da büyütmesini sağlıyor. Herhangi bir gelişmenin “eski” statüsüne düşmesi öyle seneleri beklemiyor; ay ay değişen ve gelişen bir teknolojiden bahsediyoruz.

Yapay zekâ teknolojilerinde fazlasıyla gelişme oluyor ama bazı gelişmeler diğerlerine göre çok daha büyük, çok daha etkili bir potansiyel taşıyor. Agentic AI teknolojisi de bunlardan biri…

Agentic AI Teknolojisi Nedir?

Gelişen yapay zekâ teknolojisi; “Bilgi sağlayan, tahmin yapan veya sınırlı görevleri yerine getiren sistem.” şeklindeki tanımının üstüne koyarak bugün, kendi kararlarını alabilen, görevleri planlayıp yerine getirebilen ve etkileşim içinde öğrenebilen otonom dijital aktörlere dönüştü. İşte bu dönüşümün adı: Agentic AI.

Teknolojinin bu adı almasında etkili olan düşünce tarzı şu olmuş: Bu zamana kadar bir danışman ya da yardımcı rolündeki yapay zekâ, bu gelişmeyle beraber; işi üstlenen, süreci yöneten ve gerektiğinde karar veren adeta bir “ajan” hâline geliyor. Şu bir gerçek ki Agentic AI sadece üretkenliğe etki etmeyecek. Bu teknoloji aynı zamanda iş yapış biçimlerini, liderliği, hatta yönetişimi kökten dönüştürme potansiyeline sahip. Bu potansiyel de kurumların, toplumların ve kamu politikalarının yeni bir çağın eşiğinde olduğunun ipuçlarını veriyor.

“Bu zamana kadar bir danışman ya da yardımcı rolündeki yapay zekâ, bu gelişmeyle beraber; işi üstlenen, süreci yöneten ve gerektiğinde karar veren adeta bir ‘ajan’ hâline geliyor.”

Agentic AI sistemleri neler getirecek?

McKinsey’e göre agentic sistemleri uygulayan şirketlerin %75’i belirgin verimlilik kazanımları yaşadı. Üstelik bu daha bir başlangıç. Bu teknolojinin ileride daha çok ve daha geniş bir iklimde kullanılacağı düşünüldüğünde ilk veriler bize önemli ipuçları veriyor. Bu teknolojinin daha da büyüdüğü koşullarda neler olabileceğine dair pek çok öngörü var.

Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) 2025 Çalıştay Raporu’nda Agentic AI sistemlerinin getirilerinin neler olabileceği şöyle sıralanıyor:

İş dünyasında;

  • Operasyonel maliyetleri azaltabilir,
  • İş süreçlerini hızlandırabilir,
  • Çalışanları yüksek değerli işlere yönlendirerek katma değeri artırabilir.

Toplumsal düzeyde;

  • Kamu hizmetlerinde kişiselleştirilmiş destek sağlama,
  • Sağlık, eğitim ve sosyal yardım gibi alanlarda ölçeklenebilir çözümler üretme,
  • Vatandaşla kurumlar arasında etkileşim kapasitesini güçlendirme gibi potansiyeller barındırır.

Şu an durum nedir, yapılması gereken nedir?

Agentic AI, henüz emekleme aşamasında. Bu anlamda şu anki durum ve yapılması gerekenler için şunlar söylenebilir:

Kurumsal rehberin belirlenmesi: Agentic AI sistemlerini gerçek iş akışlarına entegre edebilmiş kurumlar yalnızca %6’lık bir kısma karşılık geliyor. Bunun nedeni, net bir yol haritası olmaması. Bu anlamda büyük ve kapsamlı bir uyum ve olgunluk modeli mutlaka oluşturulmalı. Agentic AI Olgunluk Rehberi şeklinde isimlendirilen bu rehber, kamu/özel sektör ayrımı gözetmeksizin geliştirilmeli.

Yönetilen otonomi gereksinimi: Otonom sistemlerin, sorumluluk sınırlarının flu/belirsiz olduğu alanlar yaratabildiği bir gerçek. Bunun önüne geçmek için “Governed Autonomy” prensibine dayalı bir güvenlik ve gözetim mimarisi oluşturulmalı.

Yeni roller ve yeni becerilerin kazanımı: İş gücünün dönüşümü kaçınılmaz. Bu dönüşüm de yalnızca beceri eğitimi değil; aynı zamanda güven, rol netliği ve motivasyon politikalarıyla desteklenmeli. “Agent Supervisor”, “AI Coordination Analyst” gibi yeni meslek tanımları yapılmalı.

Şeffaflık ve hesap verebilirliğin oturtulması: Etik kurallar her işte olduğu gibi burada da elzem. Her Agentic AI sisteminin bir etik gözlem komitesi olmalı. Etkinin sadece teknik değil, insan merkezli olarak da ölçüldüğü sistemler kurulmalı. 

GarantiBlog_ARAGörsel_JPEG - Agentic AI_1536x1000

Türkiye'nin Agentic AI Alanında Nasıl Bir Konumda Duruyor?

Türkiye; genç mühendis nüfusu, büyüyen girişimcilik ekosistemi ve kamu dijitalleşmesinde yakalanan ivme gibi artılarıyla özellikle son yıllarda yapay zekâ teknolojilerinde belirleyici bir potansiyeli olduğunu ortaya koydu. Bu anlamda Agentic AI gibi ileri seviye teknolojilerin yaygınlaşması için uygun bir zemin oluştuğunu söylemek pekâlâ mümkün.

TRAI 2025 Çalıştay Raporu’nda Türkiye’de bu alanda yaşanan önemli gelişmeler şöyle sıralanıyor:

  • 2023 itibarıyla bazı büyük kamu kurumlarında (e-devlet, SGK, belediyeler) işlem destek sistemleri agent mantığıyla kurgulanmaya başlamıştır.
  • Bazı girişimler "agentic mimarili platform" çalışmalarına yönelmiştir.
  • Üniversitelerde (ODTÜ, İTÜ, Koç Üniversitesi gibi) yeni nesil yapay zeka araştırma laboratuvarlarında agentic senaryolar geliştirilmektedir.

Yine aynı raporda, Türkiye’nin bu alanda hedeflemesi gereken beş stratejik öncelik de şöyle açıklanıyor:

  1. Ulusal Agentic AI Platformu kurulmalı. Kamudan akademiye, özel sektörden STK’lara tüm paydaşları bir araya getiren bir yönetişim yapısı oluşturulmalı. 
  2. Sandbox modelleri ile yeni sistemlerin kontrollü testine alan açılmalı.
  3. Yetenek geliştirme ve sertifikasyon sistemleri başlatılmalı.
  4. Bilgi dijitalleştirme ve paylaşım kültürü teşvik edilmeli.
  5. Etik ilke seti ve açıklanabilirlik rehberi yayımlanmalı.

Tam da bu noktada Agentic AI teknolojisinin verimli, güvenli ve kapsayıcı bir biçimde hayata geçebilmesi için sadece teknik yatırım yeterli olmayacağını söylemek gerekir. Bu işin bir de; insan, etik ve organizasyonel ve yönetimsel sistemlerin eş zamanlı gelişim göstermesi gerektiği gerçeği var. Agentic AI, bir teknolojik sıçrama olarak açıklandığında doğru ama eksik bir bilgi olarak kalır. Çünkü aynı zamanda yeni bir yönetişim, iş yapma ve toplumla etkileşim biçiminin habercisi. Türkiye, bu alandaki potansiyelini zamanında, bilinçli ve stratejik adımlarla hayata geçirirse yalnızca takip eden değil, yön veren bir ülke olabilir.

Etiketler:
  • Yapay Zeka