Copyright © 2025, T. Garanti Bankası A.Ş
İnternet uzun zamandır hayatımızın vazgeçilmezi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de internet kullanım oranı, 16-74 yaş grubundaki bireylerde 2024 yılında %88,8 oldu. Bir başka deyişle, internet kullanıcısı olmayanların sayısı yok denecek kadar az.
Bununla beraber, internet hem yeni dünyaları açan bir kapı hem birçok avantaj hem de bazı riskler içeriyor. Bu risklerden biri de siber zorbalık. Sosyal medyada, çevrim içi forumlarda, mesajlaşma ve oyun platformlarında kendine yer bulan bu kavramı daha yakından tanıyalım ister misiniz? Gelin siber zorbalık nedir birlikte bakalım.
Siber zorbalık nedir?
Cep telefonları, bilgisayarlar ve tabletler gibi dijital cihazlar üzerinden gerçekleşen, hedef alınan kişileri korkutmayı, kızdırmayı veya utandırmayı amaçlayan tekrarlanan kasıtlı davranışlardır. Başka biri hakkında olumsuz, zararlı, yanlış veya kötü içerik göndermeyi veya paylaşmayı içeren bu davranışları şöyle örneklendirebiliriz:
Kocaeli Üniversitesi’nde, Türkiye’de ortaokul öğrencilerinin siber zorbalık konusundaki algı ve farkındalıklarını ölçmeyi amaçlayan bir araştırma yürütüldü. TÜBİTAK’ın da destek verdiği araştırmaya göre, Türkiye genelinde öğrencilerin yaklaşık %12’si sözlü siber zorbalığa maruz kalıyor. Öğrencilerin yaklaşık %10,5’i ise sözlü siber zorbalık yaptığını itiraf ediyor.
UNICEF ve BM Genel Sekreteri Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi tarafından yapılan ve 30 ülkeyi kapsayan anket sonuçlarına göre ise her üç gençten biri siber zorbalığa maruz kalıyor. Her beş çocuktan biri de siber zorbalık ve şiddet gibi nedenler yüzünden okula gidemediğini söylüyor.
Siber zorbalığa maruz kalanlarda görülen davranış değişiklikleri nelerdir?
Siber zorbalığa maruz kalan çocuklar, yaşadıkları bu durum karşısında; durumu gizlemek, utanç duymak, endişeli davranışlar sergilemek veya tek başına mücadele etmeye çalışmak gibi tepkiler gösterebilir. Bunların dışında siber saldırıya maruz kalanlarda yaşanan davranış değişikliklerini şöyle sıralayabiliriz:
Bir davranışın siber zorbalık olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Sanal dünyada hemen hemen her gün kişilerin birbirleriyle şakalaştığını görürüz, hatta bazen biz de kendimizi bu şakaların içinde buluruz. Bazen “şaka yapıyorum” ya da “bu kadar ciddiye alma” diye gülüp geçildiği de olur. Bu eğlenceli olabilir ancak bazı davranışların eğlence amaçlı ya da siber zorbalık olup olmadığını anlamak zordur. Bu durum oyun zamanlarında interneti sıklıkla kullandıklarından dolayı çocuklarımız için de geçerli. Böyle davranılan çevrim içi bir ortamda olduğunuzu düşünün, incinmiş hissediyorsanız veya başkalarının sizinle birlikte değil de size güldüğünü düşünüyorsanız, şaka çok ileri gitmiş demektir. Kişi tüm uyarılarınıza rağmen aynı şekilde davranmaya devam ediyorsa ve bu konuda hâlâ rahatsız hissediyorsanız, işte bu siber zorbalık olabilir.
Siber zorbalığın etkileri nelerdir?
Siber zorbalık mağduru olan kişi kızgın, mahcup, öfkeli olabilir. Kendini yorgun hissedebilir, uyku sorunları yaşayabilir. Hatta bu durum ne yazık ki insanların yaşamlarını sonlandırmalarına bile sebep olabilir.
Nasıl korunabilirsiniz? Bunu nasıl engelleyebilirsiniz?
Siber zorbalığı durdurmak için sadece zorbaları uyarmak yeterli olmayabilir. Peki siber zorbalıktan korunmak için neler yapılabilir?
Sınırı aşarak yasa dışı veya suç teşkil eden davranışlara sebep olabilen siber zorbalığın durmasını istiyorsak, bunu bildirmenin gerekli olduğunu unutmayalım. Çünkü siber zorbalık, yalnızca zorbalığa uğrayan kişiyi incitmekle kalmaz aynı zamanda zorbalığı yapan veya buna katılanların da dahil olduğu herkesin çevrimiçi itibarına zarar verebilir.