Bebek Bakımında Değer Yaratan Girişim: Türkiye’nin İlk Anti-Kolik Biberonunu Üreten Mamajoo

Bebekliğin ilk dönemleri anneler için yorucu olabilir. Anneler hem bebeklerinin bakımını en iyi şekilde sağlamak hem de kendi yaşam kalitelerini korumak isteyeceklerdir. Tam burada sizi yaratıcı fikirleri kendi markasını yaratan bir kadın girişimciyle tanıştırmak istiyoruz: Ayla Müstecaplıoğlu. KAGİDER ve Ekonomist Dergisi iş birliğiyle düzenlediğimiz ‘Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda 2023 yılı ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ kategorisinin kazananı oldu. Gelin şimdi Müstecaplıoğlu’nu biraz daha yakından tanıyalım, daha sonra ödüllü girişimi Mamajoo’dan kısaca bahsedelim…

 

Ayla Müstecaplıoğlu bir süre yurtdışında çalışıp Türkiye'ye döndü ve evlendi. Bebeği doğduktan sonra kaliteli bebek ürünlerinin önemini ilk elden deneyimleyen Müstecaplıoğlu, bebek ürünleri sektöründe ithalat yapmaya başladı. Bir müddet sonra ise çıtayı daha da yükselterek bilgi ve birikimini üretim yapmak için kullandı. İş hayatındaki başarılarla dolu serüveninin ardından Türkiye'deki ilk antikolik yani gaz yapmayan biberonunu üreten marka, Mamajoo'yu kurdu. Peki Mamajoo nasıl buraya geldi? Anneler ve bebekler için nasıl bir fayda hedefliyor? Soruların yanıtlarını Müstecaplıoğlu’ndan öğrenelim.

 

Sizi bebek ürünleri alanında değer yaratma hedefine yönelten neydi? Mamajoo nasıl doğdu?

1992 yılında ilk oğlum doğduktan sonra yurt dışında gördüğüm bazı kaliteli bebek ürünlerinin Türkiye’de olmadığını fark ettim. Özellikle bebek arabası ve oto koltuklarında böyle bir açık olduğunu görünce, bu ürünleri Türkiye'ye getirmeye karar verdim ve üreticilerle bağlantı kurdum.

 

Grup Baby olarak yeni kurulmuş bir firma olmamıza rağmen Avrupa’nın tanınmış bebek oto güvenlik koltuğu ile bebek arabası markalarını ikna ederek Türkiye temsilciliklerini aldım ve 1994 yılında faaliyete başladık. Daha sonra bebek beslenme ve bakımı ile ilgili başka markaların da temsilciliklerini alarak şirketi büyüttük.

 

İthalatçı olarak uzun yıllar faaliyet gösterdikten sonra bebek beslenme ürünlerini üretmeye karar verdik ve çalışmalara başladık. Çünkü sektör ithal ürünlerin egemenliğindeydi ve biz onların pek çok eksikliklerini biliyorduk. Ayrıca artık hem sektörde iyi bir yer edinmiş hem de yüksek kaliteli ürünler konusunda tecrübe kazanmıştık. 2011 yılında premium bebek beslenme ve bakım markası olarak Mamajoo’yu yarattık ve bebekler beslenirken gaz oluşumunu engelleyen Türkiye’nin ilk anti-kolik valf sistemli biberonunu üretmeye başladık.

 

Bebeklerde gaz oluşumunu engelleyen anti-kolik valf sistemli, Türkiye’nin ilk biberon emziğini ürettiniz. Aynı zamanda Dünya Biberon ve Emzik Üreticileri Birliği’ne üye olan tek Türk üreticisiniz. Ülkemizde ilk ve tek olmak nasıl bir duygu?

Mamajoo markası ile sektörümüzde pek çok ilkleri gerçekleştirmek ve tek olmak son derece gurur verici bir duygu tabii ki. Hedefimiz her zaman kaliteli ve katma değeri olan farklı ürünler üretmek. Ben her zaman sadece ticaret yapmadığımızı aynı zamanda ülkemizi de temsil ettiğimizi düşünürüm ve tüm Türkiye’nin gurur duyacağı işler yapıp ürünler üretmek isterim. Bunu gerçekleştirdikçe hem ülkeme hizmet etmekten duyduğum gurur hem de kişisel olarak mutluluğum artıyor.

Ben her zaman sadece ticaret yapmadığımızı aynı zamanda ülkemizi de temsil ettiğimizi düşünürüm ve tüm Türkiye’nin gurur duyacağı işler yapıp ürünler üretmek isterim.

Ayla Müstecaplıoğlu

Mamajoo bugün dünyanın önde gelen biberon üreticileri arasında. Asya ve Afrika kıtası dahil 20’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz?

Biz Türkiye'nin ilk anti-kolik biberonunu ürettiğimizde mağazalarda pek çok markanın birkaç metre genişliğinde reyonları vardı. Biz sadece iki biberonumuz ve dört biberon emziğimizle oradaydık. O reyonlarda sizin ürün çeşitliğinizin olması tüketicinin markanıza güvenmesini sağlıyor. Bu nedenle ilk yıllar bizim için oldukça zor oldu. Sektör bizi tanıyordu, güveniyordu fakat ürünün tüketiciler tarafından da tercih edilip satın alınıyor olması gerekiyordu. Bu zor süreci ürünlerimizin kalitesi ve 7/24 tüketici desteği ile aştık. Çünkü siz doğru ürün ve hizmeti sunduğunuzda tüketici de onu zamanla görüyor, anlıyor.

 

Üretime ve Türkiye’de satışa başladıktan sonra ilk yurt dışı fuarımızı Çin’de gerçekleştirdik ve gururla söylüyorum, biz 2013 yılında ilk ihracatımızı tüm dünyanın ürün aldığı Çin'e yaptık. 2013 yılından itibaren de Avrupa’nın en önemli çocuk ürünleri fuarı olan Almanya Köln Kind & Jugend fuarına düzenli katılarak kendimizi tanıttık. 2014 yılında Amazon Avrupa'da satılan ilk Türk bebek ürünleri markası olmak hedefiyle Almanya ofisimizi ve depomuzu açtık. Bunların sonucunda pek çok ülkede fark edildik ve çeşitli ülkelerde müşteriler edindik. 2016 yılından bugüne Almanya'da 5 işlevli sterilizatörümüz kendi kategorisindeki en iyi ürün seçiliyor ve Lufthansa, bebek yolcuları için bizim biberonlarımızı satın alıyor.

 

Bu gelişmeler sonucunda dünya biberon üreticileri birliğinden üyelik teklifi aldık ve şu anda hala birliğe üye tek Türk biberon üreticisiyiz.  

 

Bir röportajınızda "Sadece bir biberon markası değil aynı zamanda annelerin daha uzun süre bebeklerini anne sütü ile beslemelerini destekleyen bir marka olmak istiyorduk.” diyorsunuz. Hem ekonomik hem de toplumsal değer üretme hayaliniz var. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Mamajoo markasını kurduğumuzda amacımız ithal markalarla rekabet edecek kalitede ürünler üretmekti ve bunu başarmıştık. Fakat biz sadece biberon emzik gibi beslenme ürünler değil, bebeklerini daha uzun süre anne sütü ile besleyebilmeleri için gerekli emzirme ürünleri de üreterek annelere destek vermek istedik. Üstelik bu ürünlerde de sektörde yine ithal markalar hakimdi ve bu ürünleri de üreterek dışa bağımlılığı azaltmak ve ülke ekonomisine de katkıda bulunmamız gerektiğini düşünerek çalışmalara başladık.

 

2016 yılında bir Türk markası olarak Türkiye’de ve Avrupa’da üretilen USB ile de çalışan ilk ve tek elektronik göğüs pompasını ürettik ve bu sektörde büyük ses getirdi. Daha sonra emziren annelerin çatlayan göğüs uçlarını koruyan ve emzirmeye devam etmelerini sağlayan kalkan, saklama kutulu koruyucular ve çıkartıcılar gibi ürünlerle emzirme ürünleri gamımızı genişlettik. Ürünlerimizin kalitesi ile annelerin tercihi sonucunda pek çok ithal markanın önüne geçtik.

 

Önümüzdeki dönem için hayata geçirmeyi düşündüğünüz yenilikçi projeler var mı? Biraz bahsedebilir misiniz?

Üzerinde çalıştığımız ve henüz fazla bilgi paylaşamayacağım yenilikçi ürün projelerimiz var tabii ki. Diğerlerinden şu anda söz edemem ancak çok yakın zamanda lansmanını yapacağımız için sizlerle paylaşabileceğim bir önemli projemiz var. Bu proje ile sadece çocuklar çektiğinde akan ve ters çevirdiklerinde veya devrildiklerinde bile akıtmayan pipetli bardaklarımızı satışa sunacağız.   

 

Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın 2023 yılı kazananı oldunuz. Çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? Neler hissettiniz?

İş hayatımın en değerli ödüllerinden birini almanın gurur ve mutluluğunu yaşıyorum. Yarışmaya daha önce de katılmış ve finale kalmıştım ancak çok değerli işler yapan ve hak ettiklerine çok inandığım başka adaylar kazanmıştı. Bu yıl bu özel ödülü kazanmak ve büyük bir hayalimin gerçekleşmesi benim için çok anlamlı ve gurur verici oldu. Tabii ki sektörümüzden ve çevremden de ‘’çok hak edilmiş bir ödül’’ gibi güzel tepkiler ve kutlamalar aldım.

 

Girişimini başarı hikayesine dönüştüren bir kadın olarak girişimci kadınlara neler söylemek isterdiniz?

Öncelikle iyi bir eğitimin gerçekten çok önemli olduğunu söylemek isterim. Kadın, erkek fark etmiyor eğitim eşitliği gerçekten çok önemli ve ülkemizde bu büyük bir sorun olduğundan gençlerin kendilerini geliştirmek için kişisel olarak da sürekli okumaları ve çok çalışmaları şart.  

 

Ben bebek ürünleri sektöründe ithalatçı olarak başladığımda da ilk kadın girişimciydim, benden önce erkeklerin hakimiyetinde olan bir sektördü. Zaten Türkiye'de girişimcilerin büyük çoğunluğu erkek, %10 kadarı kadın sadece. Çünkü toplumsal olarak kadından beklenen yatırımcı veya girişimci olması değil. Yasal olarak hiçbir engel yok aslında ama toplumsal ve kültürel olarak kadının önünde engeller bulunuyor. Bu cam tavanları kabullenmediklerinde ve içselleştirmediklerinde kadınların her zaman başarılı olacağına inanıyorum.  

 

Kadınlar akıllı, doğaları gereği yapıcı ve büyütücü olmaları, iki adım sonrasını daha iyi görmeleri ve detaycılıklarıyla zaten çok iyi birer yönetici adayı. Bu nedenle korkmadan her zaman hayallerinin peşinden gitmelerini, kolay vazgeçmemelerini ve iş hayatını ikinci plana atmamalarını öneririm. Kurdukları hayaller için çok çalışmaları gerekecek fakat azim ve sabır ile en büyük zorlukların üstesinden gelebilirler.

 

Ayrıca şunu da belirtmek isterim, sanılanın aksine en önemli sermayeniz, para değil güvenilir kişiliğiniz ve adınız olacaktır. Pek çok sivil toplum kuruluşunun kadın girişimcilere verdikleri finansal eğitim programları var, bunlarla kendilerini mali konularda geliştirebilirler. Diğer önemli sermaye ise aynı hayalleri paylaştığınız ekip arkadaşlarınızın olması. Çünkü iş hayatı bir takım oyunudur. Bazen o sırada yeterli paranız olmayabilir fakat işte bu sermayeleriniz size iş hayatında pek çok kapı açacak ve başarı getirecektir.  

Etiketler:
  • Girişimcilik

  • KOBİ

  • Aile