Sürdürülebilir Turizmin Gelişimine Kısa Bir Yolculuk

FEST Travel Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin GarantiBBVA Blog için kaleme aldı.

Dünyanın en büyük ve en hızlı gelişen sanayilerinden olan turizm başta insan olmak üzere tüm canlılar ve çevre üzerinde hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar üretebilir. Gelişime katkıda bulunabilir veya zarar verebilir.

Turizm ve seyahat etkinliklerinin gerçekleştirildiği ortamlar; insan, bitki örtüsü, hayvanlar topluluğu, mikroorganizmalar gibi canlı; yer, su, hava, iklim, doğal ve tarihsel yapılar, somut kültürel miraslar gibi cansız; ekonomik, toplumsal ve politik koşullar, somut olmayan, yaşayan kültürel miraslar gibi toplumsal olmak üzere üç tür çevreden oluşur.

Sürdürülebilir turizm ve seyahat; doğal, biyolojik, ekolojik, kültürel, toplumsal tüm yenilenebilen kaynaklara süreklilik sağlayan, turistik ürünlerin uzun yıllar arza konu olabilme koşullarını yaratan, başta çevre olmak üzere kaynakları geliştirerek koruyan, optimal ve rasyonel olarak kullanan bir planlama ve uygulama anlayışıdır.

Sürdürülebilir turizm bir turizm türü değil; turizm ve seyahat için bir "şart"tır. Turizmin "olmazsa olmaz" koşuludur. Sürdürülebilir turizm anlayışı tüm turizm türlerine uygulanabilir. Kırsal turizm, yayla turizmi, çiftlik turizmi, agro-turizm, yürüyüş, dağcılık, doğa turizmi, doğal yaşam incelemesi, macera turizmi, rafting, kano, kayak, düşük etkili turizm, yumuşak turizm, yavaş turizm, küçük kasaba ve köy turizmi, küçük ölçekli kongre ve konferanslar gibi "alternatif turizm" adı altında sıralanan türler de "sürdürülebilir turizm" anlayışıyla gerçekleştirilmek zorundadır.

Diğer yandan artık iyice anlaşılmıştır ki turizm etkinliği sırasında zarar gören doğal, tarihsel ve kültürel değerler tek bir ulusun, tek bir ülkenin değil; tüm insanlığın malıdır. Bu nedenle sürdürülebilir turizm ülkesel, bölgesel değil; evrensel bir amaçtır. Sürdürülebilir turizm bir ülkede turizm ve seyahatleri tüm ülkeye ve 12 aya yaymada; doğal, tarihsel ve kültürel mirasın korunup geliştirilerek gelecek nesillere sunulmasında "tek yol"dur.

Sürdürülebilir turizm bir ülkede turizm ve seyahatleri tüm ülkeye ve 12 aya yaymada; doğal, tarihsel ve kültürel mirasın korunup geliştirilerek gelecek nesillere sunulmasında "tek yol"dur.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki sürdürülebilir turizm ekoturizm ile aynı şey değildir.

Gerçekte "sürdürülebilirlik" kavramı bugün ekonomi, çevre, toplum gibi üç bileşenin iç içe geçmişliği açısından tüm BM alt kuruluşlarında dikkatle ele alınan yaklaşımları zorunlu kılmaktadır. Örneğin BM Çevre Programı (UNEP) içinde Sürdürülebilir Birleşmiş Milletler (SUN) başlığı altında Sürdürülebilir Üretim, Yapılar ve İklim İnisiyatifi, Sürdürülebilir Kentsel Çevre gibi alt hedefler yer almaktadır.

Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), BM Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) 1990 yılında ortaklaşa "Dünya Koruma Stratejisi" (Sürdürülebilir Gelişme İçin Kaynak Koruma) adlı 77 sayfalık bir rapor yayınladılar. Ardından BM'nin 1983'te kurduğu Dünya Çevre ve Gelişme Komisyonu'nun 1987 Brundtland Raporu olarak bilinen belgesi geldi. Dünya sürdürülebilir gelişmeyi ve dolayısıyla sürdürülebilir turizmi daha yoğun biçimde tartışmaya başladı.

1992 Haziran ayında gerçekleştirilen ve Rio Zirvesi diye bilinen toplantıda da vurgulanan "sürdürülebilirlik" kavramı tüm dünyada büyük destek gördü. Sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir inovasyon, sürdürülebilir mimari, sürdürülebilir tüketim tartışmaları, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR), Sorumlu Yatırım İlkeleri (PRI) gibi yeni söylemleri gündeme getirirken turizm alanında da ekoturizm, jeoturizm, sorumlu turizm, yeşil turizm, karbon emisyonu gibi tartışma konuları açtı.

1995'de Kanarya Adaları'ndaki Lanzarote'de yapılan "Sürdürülebilir Turizm Dünya Konferansı"nda "Sürdürülebilir Turizm Bildirgesi" kabul edildi (20). 2002'de ise Johannesburg'da yapılan "Sürdürülebilir Gelişme Dünya Zirvesi"nde konuya ilişkin yeni kararlar alındı.

BM Çevre Programı (UNEP) Yeşil Ekonomi İnisiyatifi'nin (GEI) 21 Şubat 2011'de yayımladığı rapora göre sürdürülebilir turizme yapılacak yatırımlar yeşil ekonomiyi ve istihdamı teşvik ediyor (21). Rapora göre 2050 yılına kadar turizm dâhil 10 temel sanayi dalına her yıl dünya GSYH'sinin %2'si kadar (şu anda 1,3 trilyon USD) yatırım yapıldığında su tüketiminde %18, enerji tüketiminde %44, karbon salımında %52'lik bir azalma olacak.

AB, 1996'da Turizm Danışma Komitesi'ni kurdu. 2003'te Avrupa Komisyonu'nun "Avrupa Turizminin Sürdürülebilirliği İçin Temel Yönlendirmeler" adlı açıklaması yayımlandı. Bu açıklamaya bağlı olarak 2004'te Turizm Sürdürülebilirlik Grubu (TSG) kuruldu. TSG 2006'da "Yenileştirilmiş Turizm Politikası" başlıklı açıklamasında "Avrupa Seçkin Destinasyonlar" (EDEN) projesini desteklediğini bildirdi. Bu destinasyonlar ağına Türkiye'den 2008'de Edirne, 2009'da Kars Kuyucak Gölü seçildi.

2007 Kasım’ında Avrupa Parlamentosu "AB Turizm Politikası" ve "Rekabetçi ve Sürdürülebilir Avrupa İçin Gündem" adlı raporları onayladı. Sosyal turizm konusunda şu an tüm dünyaya yol gösteren ilkeler, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün “Tourism and Sustainability: an Overview” adlı yayınında sıralanan aşağıdaki ilkelerdir (22):

  • Düzenleyici baskıları artırmak,
  • Duyarlı kaynakların tüketiminde maliyet tasarrufu yapılması yönünde bilinçlenmeyi geliştirmek,
  • Çevresel kalitenin rakip ürünler için zorunlu olduğunu turizm mesleğinde çalışanlara ve işletmecilere tanıtmak,
  • Gelişen turizmin çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği konusunda devlet birimlerinin ve işletmecilerin bilinçlenmesini sağlamak,
  • Toplumların turizm politikasını yönlendirebilecek güçlere sahip olduğuna dair bilinçlenmeyi artırmak.

 

Karbon Ayak İzi Ormanları

KAİ Ormanları ile Karbon Ayak İzlerimizi Siliyoruz!

Katıldığınız her FEST Travel gezisiyle, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın 2012 yılında FEST desteğiyle başlattığı Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi’ne destek olduğunuzu biliyor musunuz?

Küresel ısınma hızla sürüyor, orman alanları ardı ardına tahrip ediliyor ve geleceğimiz günden güne daha fazla tehdit ediliyor. Biz ise kullandığımız sanayi ürünleriyle pek çok tüketimimizin sonucunda doğaya saldığımız sera gazlarının etkisini azaltmaya ve bu zararı olabildiğince telafi etmeye çalışıyoruz. 

İşte bu amaçla, FEST Travel ve Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı (KBGV) 2012 yılından beri Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi’ne hayat veriyor! 2012 yılında Kocaeli Körfez’de, 2016 ve 2017’de ise Kırklareli Lüleburgaz ve Babaeski’de oluşturduğumuz Karbon Ayak İzi Ormanları’nın ardından dördüncü ormanımızın fidanları, Mart 2018’de Kırklareli Dereköy’de dikildi. 

Trakya’nın kalbine inşa edilecek ve yaklaşık 250 bin ağacın kesilmesine mâl olacak kömürlü termik santral projesinin tehdit ettiği bölgede, doğal yaşamın nefes almaya devam etmesi gerekiyor. Yok olan her ağaç, geleceğimizden geri dönmemek üzere kopan bir parça demek. 

Sorumlu ve Sürdürülebilir Turizm” ilkelerini kendisine yol edinen ve programlarına katılan her gezgin adına KBGV’ye bağışta bulunan FEST Travel ile kültürel mirasımızın layıkıyla tanıtılması ve korunması için çalışan KBGV’nin amacı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan doğal ve kültürel zenginliklerin yaşatılmasına daha fazla katkı sunabilmek. 

Karbon Ayak İzi Ormanları Projesi’ne siz de destek olmak için e-posta ya da telefon yoluyla yıl boyunca Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’na ulaşabilir ve bu uzun soluklu projenin bir sonraki adımına katkıda bulunmak için ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.

Detaylar için: www.kulturbilinci.org / (0212) 347 24 25

 

Kaynak:

Tourism and Sustainability: an Overview, BMDTÖ 2005, S.

www.unep.org/greeneconomy/Portals/88/documents/ger/GER_synthesis_en.pdf.

www.gdrc.org/uem/eco-tour/charter.html