Bizim Basketbol Hikayemiz

İstanbul Anadolu 3 Bölge Müdürümüz Bülent Yılmaz, Millî takımımız adına mücadele veren, Garanti BBVA Basketbol Gençler Ligi’nin galibi Fenerbahçe Beko takımındaki performansıyla göz dolduran oğlu Berkay Yılmaz ile yaşadığı basketbol serüvenlerini anlattı.

 

Önce kendimden bahsedeyim. 8 yaşına kadar Almanya’da, meşhur "Alman Disiplini"yle bir çocukluk geçirdim. Orada küçücük yaşımda koca statlarda eyalet final maçlarına çıkıyor, sayısız salon turnuvasına katılıyordum. 1983 yılında ailemle Türkiye’ye temelli dönüş yaptığımızda, ülkemizdeki spor tesislerinde buldum kendimi. Fakat buradaki durum Almanya’dakinden oldukça farklıydı. Bu yüzden eğitimimi hep ön planda tuttum. 30 yıldan fazla amatör lisanslı olarak futbol oynadım. Genç denilecek bir yaşta evlendim, erken yaşta baba oldum. Bilirsiniz her babanın hayalidir; çocuğuyla birlikte sevdiği sporla ilgilenmek, onunla birlikte o sporu oynamak. Babam da futbolcuymuş, Almanya’da amatör düzeyde el üzerinde tutulan bir isimmiş. Oğlum Berkay 2003 yılında dünyaya geldi. Dede futbolcu, baba futbolcu, "Eh artık oğul da futbolcu olur." dedim. Berkay biraz büyüdü, bu dediğimle kaldım. Bizim oğlanın top hâkimiyeti sıfır, hani neredeyse takılıp düşecek! Fakat kısa sürede başka bir spora olan ilgisini fark ettim: Basketbol. Ailede hemen hemen kimsenin oynamadığı bir spor dalı bu. Ben 1.75, eşim 1.60 boyunda, bizden zaten beklenmez ama eline topu aldığı andan itibaren Berkay’daki ışığı görmüştüm. Futbol kesinlikle ona ait değildi, onun sporu basketboldu.

 

Basketbola başlıyoruz

8 yaşına geldiğinde, oğluma ‘’İbrahim Kutluay Basketball Academy’’e gitmek isteyip istemediğini sordum. Kabul etti. Daha ilk gününde koç seslendi: ’’Berkay sen daha önce nerede oynadın, ne kadar süre oynadın?’’ Berkay daha önce bir yerde oynamadığını söyledi. Koçun şaşkınlığı, cevaba ikna olmamışlığı, beni daha da gururlandırdı ne yalan söyleyeyim. Bu okulda ilk 2 yıl hiçbir antrenmanı kaçırmadı Berkay, En İyi Antrenman Yapan Sporcu Ödülü’nü bizzat İbrahim Kutluay’ın elinden aldı.

 

Hep derim, çocukların hayal gelişimi önemli, onların hayal gücüne imkân yaratmamız gerek. Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun hayallerini yönlendiremezsiniz, sadece saygı duyarsınız. Benim de zaman zaman içime bir endişe düşmedi değil tabii, acaba Berkay’ı fazladan mı yüreklendiriyorum diye... Bir gün, Anadolu Efes’in seçme yaptığını öğrendik ve şansımızı denedik. Seçildik. Çekmeköy’deki MVP Spor Kulübü’nde "devam" dedik.

 

Anılar biriktiriyoruz

Çocukların anılar biriktirmesi, gelişimleri için çok önemli. Çevresi, doğru insanlarla tanışması, onlarla birlikte deneyim kazanması, kalıcı dostluklar edinmesi, benim Berkay’da en önemsediğim konulardandı. MVP Çekmeköy ailemizle geçirdiğimiz 4 yılın bize bir diğer önemli katkısı da bu oldu. Halen yoğun görüşüyoruz, birlikte gezilere, tatillere gidiyoruz. 2014 Dünya Basketbol Şampiyonası İspanya’da düzenlenmişti. Türkiye, ABD’nin de olduğu bir grupta yer almıştı. Eylül ayı, Bilbao şehri, Bask kültürü... Hem sporu yaşama, tat alma hem de turistik muhteşem bir gezi yapma imkânımız olmuştu. MVP Çekmeköy ailemizden 6 baba, kendi adımıza bir ilki denedik. O zaman 11 yaşında olan çocuklarımızı alıp 1 haftayı bu şampiyonada geçirdik. Bu şampiyonadayken oğlum millî takımın formasını üzerine giymişti, hep birlikte tribünlerde al bayrak gibi dalgalanıyorduk. Aniden, çalışma hayatına başladığım ve hâlâ gururla bir parçası olmaya devam ettiğim “Garanti BBVA” isminin süslediği millî takım formasını oğlumun üzerinde görmeyi hayal etmiştim. Sonra onun da hedefinin bu olduğunu öğrenince çok sevindim.

 

Yaz gelişimi çok önemli

Okul döneminde yoğun okul temposu ve artan zamanda spor imkânı nedeniyle gelişim sınırlı kalabilir. Ekstra gelişimler en güzel yaz aylarında sağlanır. Bu nedenle özellikle çocuğunuzun gelişim alanlarını belirleyerek, yazın buna yönelik ekstra çalışmalar yaptırabilirsiniz. Eğlenceli çalışmalarla onun gelişimine katkıda bulunabilirsiniz. Berkay’ın bugünkü düzeyini en çok buna borçluyuz diyebilirim. Çünkü Berkay fiziksel özellikler olarak da, beceriler olarak da yazları çok iyi değerlendirdi ve çok çalıştı. Basketbol özelinde şut olmazsa olmaz. Hızlanan, tüm oyuncuların her pozisyonu oynamak zorunda oldukları modern basketbolda, savunmada ayakta kalabilmek ve şut tehdidi yaratmak, oyuncuyu sahada daha çok tutacaktır. Bunun için de gelişimi erken yaşlardan itibaren sağlamak, ayak çabukluğu kazanmak, güçlenmek ve doğru şut atmayı öğrenmek zorundasınız. Bu nedenle şut konusunda imkânınız var ise profesyonel destek alabilirsiniz.

 

Her çalışmada iyi bir ısınma olmazsa olmazdır. Hiç unutmuyorum, bir yaz akşamı ekstra antrenman yapmayı planlıyoruz. Maslak’ta şubemden çıkmışım, trafik malum. Yoldayken aradım, Berkay’a dedim ki, “Sen önden sahaya in ısın, yarım saat sonra başlarız birlikte.” Geldim, baktım bizimki kafasına göre şut atıyor, doğru dürüst ısınma yapmamış. Sakatlık riski maalesef her zaman var ve sakatlıklar en çok yeterince ısınma, esneme yapmamaktan kaynaklanır. Sahaya girmemle çıkmam bir oldu. “Antrenman bitti, sen keyfine bak, ben engel olmayayım” dedim. 3 gün antrenman yapmadık birlikte, en sonunda “Tamam baba, anladım.” dedi ve tekrar çalışmaya başladık. Çalışmak, gelişmek esastır, zorlamadan gelişemezsiniz fakat tabii ki sakatlığa da neden olmadan kendinizi zorlamalısınız. Özellikle gelişim çağındaki çocuklarımızın onların büyüyen kaslarına, kemiklerine, büyüme hızlarına zarar vermeden uygun çalışmalar yapmalısınız. Ana esasınız da kendi vücut ağırlıkları ile çalışmak olsun. Gereksiz, erken ağırlık yüklemelerinden uzak durun.

 

İşler ciddileşiyor: Okul-spor ikilemi

Sonrasında İstanbul DSİ Spor Kulübü ile yollarımız birleşti. Yoğun antrenman, maç, seyahat temposu derken geride mi kaldık endişesiyle ekstra etütler ile arayı kapattılar, bizi desteklediler, çocuğumuzu her yerde örnek öğrenci, örnek sporcu olarak gösterdiler; bu kulüple gurur duyuyorum. Kulüpteki tüm öğrencilerin akademik başarıları da yüksek, spor hayatı ile okul hayatını bir arada götürüyorlar; gerçekten bu konuda inançsız olan herkese örnek olmuştuk.

 

Ve artık başka bir dünyadayız: Fenerbahçe

Bizi millî takım hayalimize taşıyacak, sadece yurt içi değil yurt dışı tanınırlık potansiyelimizi artırabilecek bir takımda olma vakti gelmişti artık. Avrupa’da farklı organizasyonlara altyapı düzeyinde de katılan Fenerbahçe’mize Berkay 13 yaşında adım attı. Berkay’ı özel taleple istemişlerdi, ana rol teklif etmişlerdi. İlk senemizde takımımızı tanıdık, önemli altyapı turnuvalarında boy gösterdik, şampiyonluklar kazandık, yeni hedefimizi de 14 Yaş Altı Küçük Erkekler Şampiyonası’na koyduk.

 

Fenerbahçe’ye yeni katıldığımızda o zamanki altyapı koordinatörümüz Taner Günay, tüm velileri tribüne topladı. “Lütfen etrafınıza iyi bakın. Şu koca tribünde 1 bilemediniz 2 velinin çocuğu bu işten iyi para kazanacak, kalanlar anılarına bakacak. Bu nedenle lütfen ne siz, ne de çocuklarınız gereksiz strese girmesinler. Burada olmanın sadece keyfini yaşasınlar “ dedi. 2017 U14 Küçük Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda Fenerbahçe şampiyon oldu. Berkay da çok önemli sorumluluk aldı ve turnuvanın, kendi yaş grubunun MVP’si olarak sezonu kapattı! Artık millî takım havuzunda yer alan, altyapıda tanınan bir oyuncu olmuştuk.

 

Millî takım formamızı ilk defa giyiyoruz!

Berkay artık 15 yaşında. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun her yıl gerçekleştirdiği, kategorisinde Avrupa’nın en prestijli organizasyonu olarak kabul edilen TBF Uluslararası 16 Yaş Altı Turnuvası’na, bir gelenek olarak U16 ana takım ve U15 hedef takım olarak 2 takımla katılırız. 2018 kışında Sakarya’da düzenlenen turnuvada Berkay ilk defa millî takım formamızı giydi ve turnuvayı da çok güzel istatistikler ile tamamladı. 2018 bizim için dolu dolu geçti. Çok başarılı bir millî takım turnuvası performansı gösterdik, sonrasında kulübümüz Fenerbahçe ile U15 kategorisinde namağlup olduk. Hemen arkasından Fenerbahçe U16 takımımızla Mersin’deki U16 Türkiye Şampiyonası’nda 3’üncülüğün elde edilmesine büyük katkılarımız oldu.

 

Ve son olarak Türkiye Şampiyonası çeyrek final maçı... Rakibimiz o güne kadar hep rahat skorlar ile geçtiğimiz Beşiktaş. Son çeyrek hatta son 8.5 dakika yanlış hatırlamıyorsam, 17 sayı öndeyiz. Maç bitmişti artık, en azından kafalarda. Beşiktaş inanılmaz bir geri dönüşle bu rahatlığı cezalandırdı ve maçı son topta kaybettik. Tabii telafisi olmayan bir maçtı, gözyaşları, pişmanlık sonucu değiştirmiyor. Yenilgiyi de kabullenmek, daha da güçlü ayağa kalkmak şart. Tek hedef şampiyonluk iken Türkiye 7.si olarak üzücü bir sonuçla İstanbul’a döndük. Şimdi bir test daha bizi bekliyordu, bakalım Berkay bu üzüntüye nasıl tepki verecekti? Hayat bir turnuvadan ibaret değil, her şartta, her sonuçta devam etmek zorundasınız. Yoksa başarılı olamaz, hedeflerinize ulaşamazsınız.

Hayat bir turnuvadan ibaret değil, her şartta, her sonuçta devam etmek zorundasınız. Yoksa başarılı olamaz, hedeflerinize ulaşamazsınız.

Bülent Yılmaz

Her yerde karşımıza çıkan ön yargı: Basketbol ve boy sorunsalı

Berkay çok kısa değil, boyu 1.82. Yani basketbol için bir kademe aşağıda. Peki dünyanın sonu mu? Pek çok basketbol insanı için öyle. Fakat ben hep söylerim, sizi değerli görenle çalışın. Bakın vereceğim örneklere şimdi: Campazzo 1.78 boyuyla Real Madrid’i nerelere taşıdı, Mike James 1.85 ile Avrupa’nın en önemli 2 skorerinden biri oldu. Larkin 1.82 boyu ile bugün birçok insana göre Avrupa’nın en önemli basketbolcusu. Basketbol bir takım oyunu. Bir çocuk takımınıza ne katabilir, ondan hangi faydaları alabilirsiniz? Berkay’ın pozisyonu 1 numara olduğu için bir kısa oyuncu olarak tempo verebiliyor, oyunu hızlandırabiliyor, tüm sahaya hâkim olabiliyor, boşu bulabiliyor, çembere cesurca gidebiliyor ve temas almasına rağmen bitirebiliyor, istikrarlı şut atabiliyor. En önemlisi patlama hızı ile adamını rahatça geçebiliyor; bunlar hep avantaj. Onda bu ışığı gören herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

 

En yoğun senemiz: U16 Yıldız Erkekler

2019 başında ilk önemli turnuvamız TBF Uluslararası U16 Turnuvası oldu. Bu sefer kendi yaş kategorimizde U16 millî takım oyuncumuz olarak Fransa, Litvanya, Hırvatistan, Sırbistan ile karşılaştık. İlk maçımız olan Fransa karşılaşmasına çok iyi başlamışken, üst üste sayı-asist katkısı sağlamışken, daha ilk çeyrekte bir darbe ile Berkay’ın yüzük parmağı çıktı ve kötü yaralandı. İlk defa bu şekilde bir sakatlıkla karşılaştık, tabii çok korktuk. Hemen doktorumuz müdahale etti, parmağını yerine oturttular ancak çok ciddi ödem ve şişme oldu. Sakatlık maalesef sporun bir gerçeği. Burada baş antrenörümüz Semih Soğuksu’nun nasıl arkamızda durduğunu da gördük. Güven çok önemli, hele basketbol gibi bir sporda. Sakatken bile sizi destekleyen, sırtınızı sıvazlayan bir teknik kadro, daha bir şevkle takımınıza bağlanmanızı sağlar.

 

Ana turnuva, 2019 U16 Avrupa Basketbol Şampiyonası, Udine/İtalya

Şampiyonaya Semih Soğuksu baş antrenörlüğünde, Olimpiyat 2'ncilik derecesi ve iyi bir hazırlık dönemi ile gittik. Grupta 3 maçımızı da kazanarak grup 1’ncisi olurken yine önemli favori takım olan Litvanya’yı Olimpiyat sonrasında Avrupa Şampiyonası’nda da yendik ve saf dışı bıraktık. 2. turda kardeş ülke Bosna Hersek engelini geçerek çeyrek finalde Rusya ile eşleştik. Turnuvada da en önemli favorilerin başına yerleşmiştik, iyi bir takımdık çünkü. İyi sporcular dünü sadece ders almak, eksiklerini görmek için hatırlamalı, ancak bugüne de daima hazır olmalı. Turnuvalarda her gün yeniden başlamak gerekir. Berkay da belli ki bunu arıyordu. Bazen rakiple 20 maç yapsanız 19’unu kazanırsınız, ancak öyle bir gün vardır ki ne yaparsanız yapın kader ağlarını örer. Rusya en kritik anlarda inanılmaz sayılar buldu, onlar için bir nevi küçük bir mucize oldu ve biz Rusya maçını kaybettik.

 

Bir sonraki yaz Dünya Şampiyonası yapılacak, Avrupa’dan ilk 5 takım bu şampiyonaya katılacaktı. Madalya şansı kaçınca artık tek hedefimiz kalmıştı; son 2 derece maçımızı kazanmak, turnuvayı 5. sırada bitirip U17 Dünya Şampiyonası vizesi almak. 2. yarı müthiş bir tepki verdik ve Sırbistan’ı harika bir geri dönüş ile yendik. Bu moralle de son maçımız olan Yunanistan karşılaşmasına çok hızlı başladık, vitesi artırdık ve tekrar geriye bakmadık. Turnuvayı 5. bitirerek U17 Dünya Şampiyonası vizesi aldık.

 

2020 EuroLeague Adidas Next Generation Turnuvası, Kaunas/ Litvanya

2018 yazında çok güzel millî takım anıları ile ayrıldığımız Kaunas’a tekrar gitmemiz, bu sefer 2020 kışında Fenerbahçe U18 takımı ile kısmet oldu. Turnuvayı 2 galibiyet, 2 mağlubiyet ile kapattık. Çember altında nispeten zayıf kalmamız bu sonucu almamızda ana etkendi. Ancak tecrübe kazanmak, Zalgiris Arena’da maç oynamak, daha önce ifade ettiğim unutulmaz anılar biriktirmek ve basketboldan keyif almak adına yine müthiş bir imkân oldu.

Garanti BBVA Basketbol Gençler Ligi ve önemi

Basketbol Federasyonumuzun altyapılar özelinde en önemli projelerinden biri de Basketbol Gençler Ligi’nin kurulmasıdır. Amaçlarından biri, İstanbul dışında maç imkânları daha az olan Anadolu takımlarımızın altyapıya daha fazla yatırım yapmasını, oyuncuların maç temposu yakalamasını sağlamaktı. Diğer önemli amaç ise oyuncu gelişimini sağlamak ve devam ettirmekti. Çünkü genç takımdan sonra A takıma geçen gençlerimiz başlarda istedikleri süreyi bulamayabiliyorlar. Fakat artık elimizde oturmuş, faydaları çok net olan çok önemli bir lig yapılanması var: Garanti BBVA Basketbol Gençler Ligi. Deplasman ortamı oyunculara büyük tecrübe kazandırıyor. A takımda süre alamayan, kenarda oturan çocuklarımız çok daha büyük sorumluluk ve süre aldıkları, enerjinin çok yüksek olduğu (17-24 yaş aralığı) bir ligde A takıma da daha hazır hale geliyorlar. Öyle bir seviyeye geldi ki bu lig, neredeyse TBL takımlarına yakın seviyede BGL takımlarımız var.

 

Millî takımımızdan sonra Garanti BBVA ile bu sefer Basketbol Gençler Ligi’nde bir araya geldik. Garanti BBVA pandemi sürecinde sponsor olarak, zor koşullarda basketbola ve gençlere ne kadar tutku ile bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi ve ligin oynanmasını sağladı. Favori takım olmamasına rağmen yenilgisiz şampiyonluğu Fenerbahçe Beko kazandı. Berkay da çok önemli katkı verdi. Ancak maçta unutulmayacak an; takımın genç oyuncularından Baran Aslan’ın karşı takımdan iyi savunma ve güçlü temas almasına rağmen havada asılı kalarak attığı son saniye sayısı ile şampiyonluğun gelmesiydi. Bu an sosyal medyada Bogdanovic, Datome gibi yıldızlar tarafından dahi paylaşıldı ve basketbolun unutulmazları arasına girdi.

 

Son olarak; gelecek planlarımız, hedeflerimiz ve iyi bir veli olmak

Ailem, arkadaşlarım, Berkay; hepimiz “en başından beri umut hep var’’ dedik, “ayakta kalmak lazım’’ dedik. Berkay’ın çocukluktan başlayıp ‘’Garanti BBVA’’ logolu millî  takım forması giymesine kadar uzanan bu öykü, henüz bitmedi ve yazılmaya, yaşanmaya devam ediyor. Basketbol, futbol, tenis, hangi spor olursa olsun, hayallerinizin peşinde koşmanız, küçük büyük demeden adım atmanız, yeni hedefler koymanız çok önemli. Berkay ve ben bu yolda çok şey öğrendik. Herkes gibi bir hayal kurduk, çabaladık ve neticesini gördük.

 

Sporun rekabet, sorumluluk ve takım çalışması olarak gündelik hayata büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Bu konuda bir mentor değilim, ‘’en iyi ben bilirim’’ de demiyorum fakat bir sporcu velisiyiseniz, Berkay ile olan yolculuğumda öğrendiğim her şeyi özetlediğim şu 7 madde, öyle umuyorum ki size de yol gösterecektir:

 

  • Nasıl bir hayal kurarsanız kurun, A planınız eğitim olmalı. Berkay özelinde söyleyecek olursam, hedefimiz basketboldu ama onun iyi bir eğitim alarak, basketbolda dilediği yere gelemediği takdirde, yaşam kalitesini koruyacak bir mesleğe sahip olmasını amaçladık. A planınızda aldığınız eğitim, işler yolunda gitmezse sizi B planında kurtaracaktır. Bugün Olimpiyat Gümüş Madalyamız ve Dünya Şampiyonası’na katılım derecemiz nedeniyle Berkay, Başarılı Millî Sporcu kategorisinde yer alıyor. Üniversite sınavında herhangi bir üniversiteyi son sıradan dahi kazanması halinde, bu okulda %100 burslu okuma imkânını kazandı. Mezun olduğunda profesyonel sporcu veya çalışma hayatında bambaşka bir kariyere hazır.
  • Özellikle pandemi döneminde çocuklar, elektronik eşyalara daha fazla bağımlı hale geldiler, bu da agresiflik, obezite gibi sorunlara yol açıyor. Spor her şeyin ilacıdır, çocuğunuzu spora yönlendirin. (İlgili bağımlılıktan kendiniz muzdaripseniz, siz de yönelmelisiniz.)
  • Çocuğunuzun spor yapmasını bir veli olarak destekleyin ancak hiçbir zaman çocuğunuza bir baskı, zorlama yapmayın. Bırakın hangi sporu, hangi seviyede, hangi sıklıkta yapacağına o karar versin. Buradaki ana kriter çocuğunuzun yaptığı spordan keyif alması, mutlu olması, iyi hissetmesidir.
  • Çocuğunuzun spora başlangıcını jimnastik ile yapmasını tavsiye ederim. Hem vücudunu tanıması, esneklik kazanmasını hem de sporu daha çok sevmesini sağlayacaktır.
  • Spor başarılı olmak için değil, öncelikle sağlıklı bir bedene, çocuğunuzun fiziksel ve zihinsel gelişimine katkı sağlamak için yapılmalıdır. Başarı gibi bir kriter koyarsanız, hemen arkasından da eleştiri gelecektir. Hele ki çocuğunuzu, ondan daha önde olan başka çocuklarla karşılaştırmaya başlarsanız büyük hata yaparsınız. Her çocuğun gelişim zamanları farklı olabilir ya da hiç gelişim göstermeyebilir. Sporun keyfini yaşamak varken, neden çocuğunuzun üzerine gereksiz bir yük koyasınız?
  • Gerek bireysel sporlar, gerekse takım sporlarında en doğru kulüp, spor okulu veya organizasyon, çocuğunuzun en çok sorumluluk aldığı, en mutlu olabileceği, en keyifli vakit geçirebileceği yerdir. Kendi kişisel hırslarınız, yarışmacı kimliğiniz nedeniyle daha üst seviyede olan kulüplerde, kenarda bekleyeceği, daha az süre veya sorumluluk alacağı, zaman zaman geride kalacağı bir rolde olmasını tercih etmeyin. Aceleye gerek yok, gerçekten yetenekli bir sporcu kabuğuna sığmayıp, doğru zamanda doğru yerde olacaktır. Buna veli olarak siz karar vermeyin, çocuğunuzun spor performansı karar versin.
  • Özellikle takım sporları ekip ruhunu, paylaşmayı, rekabet etmeyi, gelişimi, mağlup olduğunda hep birlikte üzülüp tekrar ayağa kalkmayı, yenilmeyi kabul etmeyi, kazandığında birlikte kutlamayı, azimle çalışmayı, plan-program olmadan başarının gelmeyeceğini, gerektiğinde lider olmanızı, öne çıkıp sorumluluk almanızı vb. birçok değer ve yetkinlik katkısı verir. Bu da iş dünyasında hepimizin en çok aradığı özelliklerdir. Başarılı, istekli, istikrarlı sporcular aynı zamanda iyi yönetici adaylarıdır. Sporun bu yöndeki katkısını hiçbir zaman unutmayın.
Etiketler:
  • Aile

  • Kültür

  • Basketbol